İZBETON’a yönelik “yolsuzluk” davasında tutuklu olarak yargılanan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önceki dönem başkanı Tunç Soyer, İzmir İş İnsanları Örnekköy Konut Yapı Kooperatifindeki “zimmet” iddialarına dair başlatılan yeni soruşturmanın ardından bir açık mektup yayımladı.
Soyer, sosyal medya üzerinden paylaştığı mektubunda “adalet” temasına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Sevgili Dostlar,
“İzmir’in havası, suyu farklıdır” diyenler yanılmışız..! Yeni bir yıla girerken bu yazıyı kaleme almak istemezdim. Kusuruma bakmayın, mecbur kaldım. Çünkü İzmir’de adalet yere düştü. Kasten ve örgütlü bir şekilde düşürüldü.
Benim içim yanıyor ama isyanım bununla sınırlı değil. Adaletin, oksijen kadar hayati bir gereklilik olduğunu bir gün herkes anlayacak. O yaralanırsa, tedavi edilmeden yerden kaldırılmazsa, daha fazla insanın canı yanacak. 1 Temmuz 2025 tarihinde yapılan şafak operasyonunda 157 kişi gözaltına alınmıştı. Altı ay süresince süzülen davada sadece iki kişi tutuklu kaldık. Dosyanın boş olduğu, iddiaların dayanaksız olduğu mahkeme heyeti tarafından da anlaşılmış durumda. 5 gün sonra, 5 Ocak 2026 tarihindeki duruşmada tahliye olma umudumuz oldukça yüksek. Ancak dosyadan ayrılan kooperatiflerin iç işleyişine dair gelen denetim raporunda, adım geçmiyor ama kooperatif modelini ortaya koyduğumuz için sorumlu olabileceğim belirtiliyor.
“MİLYONDA BİR DAHİ İHTİMAL VERMEDİĞİMİZ ŞEY GERÇEK OLDU!”
Rapor geldiğinde bu soruşturmaya dâhil edileceğim ihtimalini benim gibi hiçbir hukukçu öngörmemişti. Ancak beklenmedik bir durum yaşandı. Milyonda bir ihtimal vermediğimiz bir olay gerçekleşti! Geçtiğimiz gece, aynı iki kişi ikinci kez tutuklandık. Üstelik, bizim bilgimiz dışında bir kooperatifin iç işleri nedeniyle. Böylece anladık ki, 5 Ocak’taki duruşmada mahkeme heyeti tahliye kararı verse bile bizi dışarı çıkarmaya çalışacaklar.
Bu yeni tutuklama kararıyla birlikte, yaşadıklarımız tam anlamıyla Aziz Nesin tarzı bir hikayeye dönüştü.
Peki, bu öfkenin, nefretiin ve telaşın nedeni ne? Kimler, sosyal belediyecilik anlayışımızdan bu denli rahatsız oldular? Yoksa, Orta Çağ’daki gibi nesillerden intikam alma arzusu mu bu akıl almaz süreci tetikliyor? Bilmiyorum…
Tek bir delili olmayan “zimmete yardım” suçlaması için dosyada tek bir fiil ya da eylem bulunmuyor. Hukuk kurallarının birilerinin canını yakmak için bu kadar çarpıtılması, kimseye ne hukuk güveni ne de adalet hissi bırakır.
Bugün geldiğimiz durum; kelimenin tam anlamıyla bir hüsran. Yarın yeni bir gün, yeni bir yıl. Yarın inadına umut, inadına mücadele! Yeni yılda adalet sizinle olsun.
Sağlıcakla kalın sevgili dostlar..!
İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu, Koğuş B/63, Buca – Kırklar
30.12.2025




