Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uzun bir aradan sonra bir etkinlikte konuşma yaptı.
OSTİM Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Türkiye’nin Kalkınma Süreci: Bugünkü Durum ve Geleceğe Bakış” başlıklı panelde, Kılıçdaroğlu, yargının bağımsızlığı ve kamu-özel işbirliği projeleri ile ilgili Hazine garantilerini eleştirdi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bir ülkede yargı bağımsız ve tarafsız değilse, adaletin sağlanması mümkün değildir. Planlama eksikliği olan bir ülkenin geleceği karanlıktır. Bugün itibarıyla böyle bir örgütlenmemiz bulunmuyor. Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını sağlama konusundaki bağımsızlığı var mı? Hayır, yok. Bağımsızlık eksikliği ve siyasi müdahaleler nedeniyle, fiyat istikrarını sağlamakta güçlük çekiyoruz. Şehir hastaneleri yapıldı; oldukça iyi. Ancak yapım maliyeti 12 milyar dolar olan bu projeye, 25 yıllık Hazine garantisi ile 97 milyar dolarlık bir yükümlülük ekleniyor. 12 milyar dolara mal olan bir projeden devletin alacağı rakam 97 milyar dolar. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün yapım maliyeti 3,3 milyar dolar, Hazine garantisi ise 9 milyar dolar. Osmangazi Köprüsü’nün maliyeti 1,2 milyar dolar, Hazine garantisi 15 milyar dolar. Kütahya Zafer Havalimanı’nın yapım maliyeti 50 milyon avro, garanti edilen tutar ise 208 milyon avro. ‘Vergilerimiz nereye gidiyor?’ sorusunu sormazsanız, bu tablo daha da derinleşmeye devam edecektir.”
“BİZ 68 KUŞAĞI OLARAK BEDEL ÖDEDİK”
Gençlere hitap eden Kılıçdaroğlu, farklı görüşlerin çatışma değil bir zenginlik olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Gençlerden ricam: Türkiye’nin sorunlarına odaklanın. Görüş ayrılıkları olduğunda, çatışmaktan kaçının. Ben 68 kuşağındanım. Biz ağır bedeller ödedik. Sağ ve sol diye birbirimizi öldürdük, bu büyük bir hata. Düşünce kadar değerli bir şey yoktur; karşıt düşünceler de en az o kadar değerlidir. Teknoloji çağındayız, 21. yüzyıldayız. Büyük bir potansiyele sahibiz. Yurtdışındaki gençlerin de Türkiye’ye gelmelerini istiyoruz. Onların rahatça çalışabileceği bir ortam sağlanmalıdır. Gençler siyasileri eleştirdiğinde, siyasilerin bunu hoşgörüyle karşılaması gerekir. Hepimizin hataları ve eksiklikleri var, ancak siyasetçiler eleştiriyi dinlemek zorundadır.
Kendi aranızda bir araya gelerek tartışın; tartışmaktan çekinmeyin ama kavga etmeyin. Biz 68 kuşağı olarak bedel ödedik. Sizin bedel ödemenizi istemem. Özgürce tartışın. Çünkü Türkiye zaman zaman bazı konulara hapsoluyor. Sağ-sol, Alevi-Sünni, başı açık-başı kapalı gibi tartışmalara son verdik. Siyaseten bu anlayışa son verdik ve bunu sürdürmenizi istiyorum. Herkesi kucaklayın, herkesle özgürce tartışın. Tek istediğim budur.




