AKP kulislerinde, teşkilat yapısına yönelik rahatsızlıklar son zamanlarda daha belirgin bir şekilde dile getirilmeye başlandı. Partinin kuruluş dönemlerinde sokak, mahalle ve hanelerle doğrudan temas eden teşkilat modelinin, zamanla yerel güç dengeleri etrafında şekillenen daha dar bir yapıya dönüştüğü ifade ediliyor. Parti içinden gelen bilgilere göre, özellikle 2015 sonrasında teşkilatlarda belirgin bir yön değişikliği yaşandığı vurgulanıyor. Gençlik ve kadın kollarının sahadaki etkinliğinin azaldığı, bazı bölgelerde ise karar alma süreçlerinin kısıtlı bir çevrenin etkisi altına girdiği belirtiliyor. İl ve ilçe düzeyindeki yapılanmaların, bu yerel ağırlıklar doğrultusunda şekillendiği kulislerde konuşuluyor.
‘EMEK VERENLER GERİ PLANDA BIRAKILDI’
Kulislerde öne çıkan bir başka konu da “vefa” meselesi. Kuruluşundan bu yana sahada emek veren birçok ismin zamanla geri planda bırakıldığı, bunun yerini ekonomik çevrelerle ilişkili veya bazı sivil toplum kuruluşlarının referansıyla öne çıkan isimlerin aldığı ifade ediliyor. Bu durumun, teşkilatlar ile parti tabanı arasındaki bağı zayıflattığı yönünde yorumlar yapılıyor.
‘SOKAKLA MESAFE AÇILDI’
Parti içindeki eleştirilerden biri, teşkilatların giderek “program ve protokol odaklı” bir yapıya dönüştüğü yönünde. Mahallelerde dolaşan kadroların yerini, daha sınırlı saha teması olan ekiplerin aldığı ve bunun da halkla temasın azalmasına neden olduğu belirtiliyor. “Teşkilat var ama sokakla mesafe açıldı” değerlendirmesi kulislerde sıkça tekrarlanan ifadeler arasında yer alıyor. “Mahalle mahalle dolaşan kadroların yerini, programdan programa koşan ekipler aldı” diyen kaynaklar, “Sorun tek tek teşkilat başkanları değil; onları kuşatan abi düzeni” şeklinde bir yorumda bulunuyor.
‘BU KADROYLA SEÇİM KAZANILMAZ’
Bu durumun AKP’nin kuruluş felsefesiyle örtüşmediği yönünde değerlendirmeler de yapılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vurguladığı “dava bilinci”nin, yerel dengelerin baskısı altında zayıfladığı görüşü parti içinde rahatsızlık yaratıyor. Kulislerde, “Sorun kişilerden çok, oluşan yapı ve alışkanlıklar” şeklinde bir yorum öne çıkıyor. Ayrıca, mevcut teşkilat yapısıyla yapılacak saha çalışmalarının 2028 seçimlerinde partiyi hüsrana uğratacağı savunuluyor. AKP’den bir yetkili, “Halktan kopuğuz. Bu kadroyla seçim kazanılmaz” şeklinde bir değerlendirmede bulundu. Parti içindeki bazı isimler ise teşkilatların bu dar etki alanından çıkarılması gerektiğini savunuyor. Aksi takdirde, sahadan kopuk, toplumsal beklentileri anlamakta zorlanan bir teşkilat yapısının kalıcı hale geleceği endişesi dile getiriliyor. Kurucu kadrolarla bağın yeniden güçlendirilmesi ve vefa ilkesinin tekrar merkeze alınması gerektiği yönündeki görüş, kulislerde ortak bir beklenti olarak ifade ediliyor.




