1. Haberler
  2. SİYASET
  3. Cumhurbaşkanı İradesi Üstün, Süreç Hızlanmalı!

Cumhurbaşkanı İradesi Üstün, Süreç Hızlanmalı!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Rudaw TV’de katıldığı bir programda, iktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak tanımladığı süreci ve Meclis’teki faaliyetleri değerlendirdi.

Ensarioğlu, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın üslubuna yönelik eleştirilerde bulunarak, “Bizim başkanlık sistemimizde politika belirleyici olan irade, Cumhurbaşkanı’nın iradesidir. Cumhurbaşkanı’nın iradesinin üstünde bir irade olamaz” dedi.

“POLİTİKA BELİRLEYİCİ İRADE CUMHURBAŞKANI’NIN İRADESİDİR”

Ensarioğlu, açıklamalarında şu sözlere yer verdi:

“Başkanlık sistemimizde, politika belirleyici olan irade Cumhurbaşkanı’nın iradesidir. Cumhurbaşkanı’nın iradesine aykırı bir tutum sergileyen kişi ya görevini terk eder ya da görevden alınır. Türkiye’nin kritik meselelerinde, sıfatı ne olursa olsun, Cumhurbaşkanı’nın iradesinin üstünde bir irade olamaz ve buna karşı bir irade geliştirilmesi mümkün değildir.

Hakan Fidan’ın Suriye politikasına dair bazı ifadelerinde sertlikler bulunduğunu belirten Ensarioğlu, bunu şahsi görüşü olarak sundu. Ancak nihai politikayı belirlemenin Cumhurbaşkanı’na ait olduğunu vurguladı.

Ensarioğlu, sürece dair değerlendirmelerde de bulunarak, Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarının son aşamaya geldiğini; komisyonun, partilerin sunduğu raporlar doğrultusunda ortak bir tavsiye raporu hazırlayacağını ifade etti.

“Yılbaşından sonra Meclis açıldığında bu konu en önemli gündem maddesi olmalı ve süreç somut adımlarla hızla hayata geçirilmelidir” şeklinde konuştu.

“UMUT HAKKI” AÇIKLAMASI

AKP ile MHP arasında “umut hakkı” konusunda yaşanan çelişkiler hakkında da yorumda bulunan Ensarioğlu, şunları belirtti:

“Aramızda bir çelişki yok. Biz iki ayrı siyasi partiyiz. Türkiye’nin temel meselelerinde iş birliği yapıyor ve bunu uyumlu bir şekilde sürdürüyoruz. Her konuda birebir aynı düşünmemiz elbette mümkün değil; ancak Öcalan’ın umut hakkı meselesi, bu sürecin önünde bir engel teşkil etmiyor. Şu an asıl önemli olan, meselenin şiddetten arındırılmasıdır. Komisyonun mevcut görevi de bununla sınırlıdır.

Silah bırakma süreci, silah bırakacak güçlerin akıbeti ve toplumsal entegrasyonla ilgili bir yol haritası çizmek önceliklidir. Bunun dışında, Kürt sorununu veya Türkiye’nin demokratikleşme sorununu hemen çözmek gibi bir önceliğimiz yoktur. Sorun çözüldükten sonra şiddet ortadan kalkar ve halk bu kardeşliğe inanırsa sonuçları da görünecektir.

Öcalan’ın umut hakkı, gerekirse ileride konuşulabilir; ardından Selahattin Demirtaş’ın ve diğerlerinin durumu gündeme gelecektir. Kanaatimce, mesele tamamen çözüldükten ve Türk toplumundaki endişeler giderildikten sonra, tüm bu hususlar sorun olmaktan çıkacaktır.”

“YASAL DÜZENLEME İÇİN BİRKAÇ FARKLI FORMÜL KONUŞULUYOR”

Yasal düzenlemelerde teknik çalışmaların sürdüğünü kaydeden Ensarioğlu, “Sonuç olarak PKK’nın kendini feshetmesi ve tamamen silah bırakması durumunda, cevaplanması gereken sorular açıktır: Cezaevindekilerin durumu, Avrupa’da arananların akıbeti ve Mahmur Kampı’ndaki durum ne olacak? Bunlar teknik detaylardır ve bu konular üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye’de tereddüt uyandıran tek konu, çıkarılabilecek bir af veya düzenlemenin vatana kastetmiş FETÖ’cü darbecileri kapsayıp kapsamayacağıdır. Kapsamaması gerektiği konusunda hemfikiriz. Aynı şekilde IŞİD’linin veya farklı bir suç örgütünün de bu düzenlemelerden faydalanmaması gerekir. Tüm bunlar aşılabilir teknik detaylardır ve şu anda birkaç farklı formül üzerinde konuşulmaktadır.” dedi.

“MİTİNGİN ZAMANLAMASINI DOĞRU BULMUYORUM”

DEM Parti’nin 4 Ocak’ta gerçekleştirmeyi planladığı mitinge de değinen Ensarioğlu, bu girişimi zamanlama açısından uygun bulmadığını ifade etti. Ensarioğlu, “Her siyasi parti kendi faaliyetleri konusunda özgürdür; ancak ben bu mitingi, zamanın ve dönemin ruhuna uygun bulmuyorum. Öcalan bile çözüm sürecinde kendi geleceğinin konuşulmasını şu aşamada doğru bulmazken, bu kadar önemli bir aşama kat etmişken, ortamı bozacak adımlardan kaçınılmalıdır. Hassasiyet yaratacak ve karşı milliyetçiliği körükleyecek eylemler yapılmamalıdır. Şahsen bu mitingin zamanlamasını uygun bulmuyorum” değerlendirmesini yaptı.

HAKAN FİDAN NE DEMİŞTİ?

Önceki gün TRT World’e konuşan Hakan Fidan, Suriye hükümeti ile SDG arasında 10 Mart’ta varılan anlaşmanın “uygulanmasının geciktiğini” ifade etmişti. Fidan, “Biz sadece işlerin diyalog, müzakereler ve barışçıl yollarla ilerlemesini umuyoruz. Ancak SDG’nin, ilgili aktörlerin sabrının tükendiğini anlaması gerekiyor. 10 Mart anlaşmasına yönelik taahhütlerini yerine getirmelidirler. Bu anlaşmanın hiçbir gecikme olmadan ve çarpıtılmadan uygulanmasını bekliyoruz” şeklinde konuşmuştu.

Cumhurbaşkanı İradesi Üstün, Süreç Hızlanmalı!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.