Yeni çözüm süreci çerçevesinde oluşturulan komisyondaki partilerin grup başkanvekilleri, önceki gün bir araya gelerek ortak rapor hazırlığına dair değerlendirmelerde bulundu. İlk görüşlerini paylaşan partiler, gelecek hafta TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında tekrar toplanma kararı aldı. Tüm partilerin, ayrı olarak hazırladıkları raporları komisyona sunması beklenirken, ortak raporun yeni yıl öncesinde tamamlanması hedefleniyor.
Her parti, süreç ve sürecin yasal adımlarıyla ilgili farklı önerilerde bulunduğu için “Nasıl bir ortak rapor ortaya çıkacak?” sorusu gündemde. Bu bağlamda, komisyon üyeleri sürecin başlangıcını hatırlatarak, “Bu komisyonun yasal bir düzenleme yapmayacağı” vurgusunu yapıyor. Bu nedenle raporda, “Silah bırakan örgüt mensuplarının geçiş yasaları nasıl olacak? Terörle Mücadele Yasası nasıl değiştirilecek? Sürece özel bir yasa mı çıkarılacak?” gibi somut yasal düzenleme önerileri yerine genel değerlendirmelere yer verileceği ifade ediliyor.
‘ADALET BEKLEYEN KİMSE ISKALANMAMALI’
Komisyonun bazı üyeleri, partilerin sürece özel bir geçiş yasası çıkartmaları durumunda rapora bu konuda bir ifade eklenebileceğini belirtiyor. Rapor sürecinin tamamlanmasının ardından genel kurulda görüşülecek ve komisyonun tavsiyelerine göre yasal düzenlemeler üzerinde çalışılacak. Örneğin, devletin istihbarat biriminin, Meclis’e sunulacak olan yasal düzenlemenin etkileri hakkında bilgi vereceği ve Adalet Bakanlığı’ndan görüş alınacağı ifade ediliyor. Ancak somut yasal düzenlemelerin, komisyon raporunun dışında kalacağı belirtiliyor. Komisyonun amacı, genel değerlendirmelerle bir çerçeve çizmek.
Bu genel çerçevenin toplumu rahatsız edecek değerlendirmelerden uzak olması da büyük önem taşıyor. Muhalefet, örgüt mensupları konuşulurken toplumun adalet bekleyen çeşitli kesimlerinin raporda göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
MUHALEFETTEN ‘AİHM VE AYM’ BEKLENTİSİ
Raporun ek kısmında her partinin kendi hazırladığı raporların yer alacağı bildiriliyor. Bu nedenle ortak raporda şerh bölümüne ihtiyaç duyulmayacağı belirtiliyor. Herkesin Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda farklı bakış açılarına sahip olduğu ifade ediliyor. Muhalefet, Türkiye’nin tamamen demokrasiden uzak olduğunu ve yargının tarafsız olmadığını öne sürerken, iktidar “Yargı bağımsız” görüşünü savunuyor. Bu konularda bir uzlaşma sağlanmasının zorunlu olmadığı belirtiliyor; bu raporda komisyonun ortaklaştığı noktaların yer alacağı, partilerin kendi görüşlerinin ise ek raporlarda bulunacağı ifade ediliyor.
Ayrıca muhalefetten bazı üyeler, ortak raporda “AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulacağı” gibi ifadelerin yer alması konusunda iktidarla uzlaşmanın mümkün olabileceğini belirtiyor. Bu çerçevede, seçilecek dil ve üslubun önemli olduğu vurgulanıyor.




