MHP, son günlerde gizli tanık ve tutuksuz yargılamalar gibi konularda dikkat çekici açıklamalar yaptı. Yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ile gerçekleştirdiği görüşmelerde, her iki ismin de yargılamalarla ilgili eleştirilerde bulunduğunu aktardı. MHP’li Yıldız, “Adli kontrol hakimin takdirindedir” ifadesini kullandı. Bu açıklamanın ardından “CHP ile MHP arasında bir yakınlaşma olur mu?” sorusu gündeme geldi.
CHP temsilcileri, bu tartışmalara yanıt verirken MHP’nin açıklamalarıyla çelişen tutumlar sergilediklerine dikkat çekiyor. Yargılamaların TRT’den yayınlanmasına ilişkin yasa tekliflerine MHP’nin karşı çıktığını hatırlatan CHP kurmayları, “MHP, aslında yeni bir şey söylemiyor. Hukuk devletinde olması gerekeni dile getiriyor. Ancak bununla ilgili bir beklenti içinde değiliz. Belediye başkanlarımızın serbest kalması için MHP’den ya da süreç komisyonundan herhangi bir beklentimiz yok. Hatta tutukluluk durumlarına rağmen orada olmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullanıyor.
‘ÖNERİLERİMİZİ GENİŞLETEREK VERECEĞİZ’
CHP’nin komisyonda kendi ilkelerine sadık kaldığını ve bu tutumla sürece katkı sağlamaya devam edeceğini belirten CHP kurmayları, “MHP’den gelen bu açıklamalar ve Ahmet Özer’in onlarla görüşmüş olması bizim için bir beklenti oluşturmaz. Böyle bir talebimiz de yok. Komisyonda bulunma amacımız, sürecin başından beri vurguladığımız hukuk devleti ve adaletin sağlanmasıdır. Çünkü adaletin olmadığı bir ortamda kalıcı barış sağlanamaz” değerlendirmesini yapıyor.
Bu bağlamda CHP’liler, başkanların özgürlüğü konusunda MHP ile herhangi bir anlaşma ya da görüşme varmış gibi yapılan yorumlara karşı tepkilerini dile getiriyor. Partililer, sürecin başından beri aynı tutumu sergilediklerini belirterek, “Aylardır aynı mesajları veriyoruz. Türkiye’nin demokratikleşmesi için 29 maddelik bir öneri paketi sunduk. Komisyon çalışmaları için hazırladığımız raporu da bu öneriler çerçevesinde genişleterek sunacağız. Türkiye’de adil yargılama olmadan, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmadan, muhaliflere uygulanan düşman hukuku sona erdirilmeden hiçbir sorun çözülemez” şeklinde görüş belirtiyor.
