Yazdan KAYA
Toplum vicdanını zedeleyen yayınlara karşı nasıl bir önlem alınması gerektiği, günümüzün önemli tartışma konularından biridir.
1980’li yıllarda, Turgut Özal döneminde, cinsel içerikli dergilerin poşetlenerek satılması uygulaması hayata geçirilmişti. Bu uygulamanın gerekçesi, toplumun ahlaki değerlerini korumak olarak gösterilmiş ve bu tarz yayınlar “muzır neşriyat” olarak adlandırılmıştı. Ancak günümüzde, toplumun ortak değerlerini, vicdanını ve bir arada yaşama kültürünü tehdit eden çok daha tehlikeli bir yayıncılık anlayışı ile karşı karşıyayız.
Muzır Neşriyattan Murdar Neşriyata
Özal dönemindeki muzır neşriyat tartışmaları genellikle cinsel içerikli materyallerle sınırlı kalmaktaydı. Bugün ise, Akit gibi bazı medya organları, kalemlerini mürekkep yerine nefret ve kinle besleyerek kullanıyor. Bu yayınlar, topluma düşmanlık ve ayrışma tohumları ekmekte; ulusal birlik ve toplumsal barış için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
Eskiden “muzır” olarak nitelenen yayınlar, en azından bireysel ahlaka odaklanıyordu. Ancak günümüzdeki “murdar neşriyat”, toplumun kolektif vicdanını çürütmekte, insanlar arasındaki hoşgörü kültürünü yok etmekte ve sosyal dokuyu zehirlemektedir. Bu bağlamda, 80’lerin müstehcen yayınları bile bu tür yayınların yanında oldukça masum kalmaktadır.
Murdar Neşriyattan Korunmak
1980’lerde cinsel içerikli yayınların poşetlenmesi, toplumun hassasiyetlerini korumak amacıyla alınmış bir önlemdi. Bugün ise, toplumsal değerleri çürütme, kin ve nefret yayma amacı güden yayınlara karşı nasıl bir yol izlenmesi gerektiği sorusu önem kazanmaktadır.
Bu durumu biraz abartarak şu önerileri sunuyorum:
1. Yasal Düzenlemeler ve Denetim:
– Muzır neşriyat tanımı genişletilmeli; toplumsal barışı bozan, nefret söylemi yayan ve yalan haberlerle kutuplaşma yaratan yayınlar bu kapsama alınmalıdır.
– Bağımsız medya denetim kurulları, bu tür yayınları sıkı bir şekilde izlemeli ve gerektiğinde caydırıcı yaptırımlar uygulamalıdır.
2. Toplumsal Bilinç ve Boykot:
– Tıpkı sigara paketlerindeki sağlık uyarıları gibi, nefret içeren yayınların üzerinde “Bu yayın toplumsal barışa zarar verebilir” gibi uyarılar yer almalıdır.
– Vatandaşların bu tür yayınları boykot etmeleri için farkındalık kampanyaları düzenlenmelidir.
3. Medya Okuryazarlığının Artırılması:
– Toplum, özellikle gençler, medyada manipülatif içerikleri ayırt edebilme konusunda eğitilmelidir.
– Okullarda eleştirel düşünce ve medya analizi dersleri yaygınlaştırılmalıdır.
Vicdanı Poşete Sokmak
Eğer bir zamanlar cinsel içerikli dergiler toplum ahlakını korumak adına poşetlenerek satıldıysa, günümüzde de toplumun vicdanını zedeleyen yayınlar için benzer önlemler düşünülebilir. Belki de bu tür gazeteler, “Bu yayın toplumsal barışı tehdit eder” uyarısıyla raflarda yer almalı veya en azından toplumun bu zehirden haberdar olması sağlanmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, bir toplumu yok etmenin en etkili yolu, öncelikle onun vicdanını çürütmektir. Bugünkü murdar neşriyat da tam olarak bu amaca hizmet etmektedir. Dolayısıyla, toplumu korumak adına atılacak adımlar, yalnızca yasal değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olarak değerlendirilmelidir.
