Geçtiğimiz yıl Eylül ayında Meclis’te staj yapmaya başlayan genç bir kız, üç hafta sonra yaklaşık 30 yaşındaki bir aşçının kendisini taciz etmeye başladığını ifade etti.
“ÇOK GÜZEL KOKUYORSUN, İÇİNE GİRİP KOKLAMAK İSTİYORUM”
Önce sözlü, ardından fiziksel tacize uğradığını belirten genç kız, aşçının kendisine “Çok güzel kokuyorsun, içine girip koklamak istiyorum” ve “Alkol kullanıyor musun, yarın bir şeyler içmeye gidelim mi?” gibi ifadelerle yaklaştığını aktardı. Genç kız, yaşadığı durumu şöyle anlattı:
“İki hafta sonra, kurum müdürü olan kadına durumu anlattım. Yanımda iki arkadaşım vardı. Müdür, ‘Kimseye söylemeyeceksiniz, anneniz babanız bile bilmeyecek’ dedi.”
“HERKES BİLİYORDU AMA SUSTU”
Tacize dair somut bir kanıt bulunmadığını dile getiren genç kız, bazı çalışanların aşçının kendisine yönelik davranışlarını fark ettiğini, hatta bir çalışanın “Adam ağzının içine girecekti” şeklinde yorum yaptığını aktardı. “Herkes her şeyi bilmesine rağmen sustu” sözleriyle durumu özetledi.
Meclis’te yaklaşık bir buçuk ay staj yaptıktan sonra ailesine durumu anlatan genç kız, ailesi ve öğretmenlerinin desteğiyle Meclis’ten ayrılıp başka bir kuruma geçtiğini ifade etti.
BAKANLIK SÜRECE DAHİL OLDU
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Meclis’teki taciz iddialarını takip ettiklerini bildirdi. Bakanlık kaynakları, mağdur çocuk ve ailesine psikososyal destek sağlandığını, hukuki sürece de müdahil olunacağını belirtti.
Süreci izleyen Kadın ve Gençlik Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, bu konuda yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:
– Bu meseleyi siyaset ekseninde yorumlamak yanlıştır. İstismar yasası için yıllardır ses çıkarıyoruz; bunun önüne geçmek içindi.
– Meclis’in bile içinin ne kadar çürüyebildiğini, kız çocuklarının hiçbir milletvekiline ve bürokrata güvenmediğini gördük. Üstü örtülmemeli. Meclis’in bunu kapatması, ülkenin kıyameti olur.
TUTUKLANDI
Yaşanan skandalın ardından yetkililer harekete geçti. Yakalanan şahıs, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, TBMM’de stajyer kız çocuklarına yönelik cinsel taciz iddialarına ilişkin başlatılan soruşturmaya dair şu bilgiler verildi:
“04.12.2025 tarihinde Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğüne başvuran mağdure D.K., TBMM’de stajyer olarak çalıştığı dönemde Meclis lokantasında çalışan şüpheli H.İ.G.’nin kendisine cinsel tacizde bulunduğunu iddia etti. Bu şikayet üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma başlatıldı. Mağdurun ifadesi Çocuk İzlem Merkezi’nde alındı. Şüpheli H.İ.G, verilen talimat gereği 10.12.2025 tarihinde yakalanıp gözaltına alındı. Şüpheli, bugün sevk edildiği Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğince çocuğa karşı cinsel taciz suçundan tutuklandı. Soruşturmaya titizlikle devam edilmektedir.”
MECLİS SORUŞTURMAYI TAMAMLADI
TBMM Genel Sekreterliği, 2024-2025 eğitim döneminde kurumda görev alan bir stajyerin ailesinin şikayeti üzerine 20 Ekim’de başlatılan ve 10 Aralık’ta kamuoyuna duyurulan idari soruşturmanın tamamlandığını açıkladı. Yapılan soruşturmada, şikayete konu olayın derinleştirildiği ve iki stajyerin daha benzer şikayetleri olduğu tespit edildi.
Açıklamada, “Sosyal medya üzerinden stajyerlerle yakınlık kurma girişiminde bulunan personel hakkında; iddiaların sübut bulduğu, 4/A statüsünde aşçı olarak çalışan 1 personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125’inci maddesi uyarınca ‘Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelikte yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak’ fiili kapsamında ‘Devlet Memuriyetinden Çıkarma’, 4/D sürekli işçi statüsünde 2 aşçı personel hakkında ise ‘cinsel tacizde bulunmak’ fiili kapsamında iş akdinin sonlandırılması teklifi getirilmiştir.” denildi.
Ayrıca, haklarındaki iddialar bu aşamada doğrudan sübuta ermemekle birlikte disiplin hükümlerine aykırı fiilleri tespit edilen 4/D sürekli işçi statüsündeki 1 aşçı personel hakkında ‘Kurum içinde kamu görevlisinin itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak’ fiili kapsamında disiplin cezası verilmesi, 4/A statüsünde aşçıbaşı olarak çalışan bir personel hakkında ise 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125’inci maddesi uyarınca ‘Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak’ fiili kapsamında disiplin cezası verilmesi teklif edilmiştir.
Disiplin raporunun bir örneği ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile paylaşılmıştır. Soruşturma süreciyle ilgili olarak şeffaflık ilkesine dayanarak siyasi parti gruplarına bilgi verilmiş ve her türlü bilgi/belge paylaşımına açık olunduğu ifade edilmiştir. TBMM idari teşkilatı, bu ve benzeri suç iddialarına karşı adli makamlarla koordineli şekilde aynı kararlı tavrı sergilemeye devam edecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”




