KESK’in 30. kuruluş yılı dolayısıyla KESK Malatya Şubeler Platformu’na üye emekçiler, özel bir etkinlikte bir araya geldi. Etkinliğe, KESK’e bağlı sendikaların yöneticileri ve üyeleri ile birlikte siyasi parti temsilcileri ve demokratik kitle örgütü temsilcileri katılım gösterdi.
KESK tarihi, Encümen-i Muallimîn’den, TÖS’e, TÖB-DER’e uzanan asırlık ulu çınarın tarihidir.
Etkinlik, KESK Dönem Sözcüsü ve Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Eş Başkanı Vedat Eren’in konuşmasıyla başladı. Eren, kamu emekçilerinin uzun yıllardır sürdürdüğü fiili ve meşru mücadelenin tarihsel önemine vurgu yaparak, şunları dile getirdi:
“Kamu emekçilerinin mücadele tarihinin yapı taşı, fiili meşru mücadelenin temsilcisi olan KESK’in 30. kuruluş yıl dönümü tüm emekçilere kutlu olsun. KESK’in tarihi, yalnızca geride bıraktığımız yarım asırdan ibaret değildir. Kökleri, emeğin yüzlerce yıllık birikimine dayanmakta ve dalları ise Encümen-i Muallimîn’den, TÖS’e, TÖB-DER’e uzanan asırlık bir ulu çınar gibi büyümektedir.”
KESK’in tarihi, 12 Eylül karanlığını aşan ve bugüne kadar emek ve demokrasi mücadelesini ilmek ilmek örerek devam ettirenlerin tarihidir. İlk mitingini düzenleyen, iş bırakan ve barikatları aşarak Ankara Kızılay Meydanı’na akan yüzbinlerin direniş destanı, KESK’in tarihidir. Demokrasi, özgürlük, kardeşlik, barış ve eşitlik mücadelesi devam ediyor. ‘Hak verilmez mücadeleyle alınır’ ilkesiyle hareket eden kamu emekçileri, bu mücadelenin öncüsü olan KESK’in 30. yaşını kutluyor.”
“EMEK VE DEMOKRASI DÜŞMANLARININ HEDEFİNDE OLDUK”
Sendikal hak ve özgürlük mücadelesini demokrasi mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olarak değerlendiren Eren, bu süreçte emek ve demokrasi düşmanlarının hedefi haline geldiklerini ifade etti. Eren, sözlerine şöyle devam etti:
“Geçmişte karşılaştığımız zorlu dönemler ve mücadeleler, bizlere bu onurlu tarihi bırakan arkadaşlarımızı bir kez daha minnetle anmamıza vesile oluyor. Bu ülkenin emeğiyle geçinen tüm kesimlerinin her zaman zorlu süreçlerle karşılaştığını biliyoruz.
Bugün, kelimenin tam anlamıyla bir zulüm döneminden geçmekteyiz. Ülkemizin içine itildiği ekonomik, siyasi ve toplumsal bunalım giderek derinleşiyor. Onlarca yıldır sürdürdüğümüz mücadelede pek çok zorlu süreçten geçtik. Sendikal haklar ve özgürlükler mücadelesini demokrasi mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olarak görenler olarak emek ve demokrasi düşmanlarının hedefinde olduk. Tüm engellere ve baskılara rağmen dimdik ayakta kalmaya devam edeceğiz. Bugün, sömürü, yoksulluk ve baskı düzenine karşı omuz omuza verme günüdür. Bugün, emeğin ve halkın kürsüsünü birlikte kurma günüdür.”
Eren’in konuşmasının ardından etkinlik, 30. yıl pastasının kesimi, slayt gösterisi ve KESK’e bağlı sendika üyelerinden oluşan müzik korosunun dinletisi ile sona erdi.




