TÜVTÜRK’te aylardır devam eden toplu sözleşme anlaşmazlığı, grev tarihinin yaklaşmasıyla birlikte sendikal baskı iddialarına dönüşmüş durumda.
İstanbul’daki 17 araç muayene istasyonunda görevli işçiler, 13 Aralık’ta başlayacak grev öncesinde yöneticilerin “greve çıkmayın” şeklindeki baskılarını dile getirirken, Nakliyat-İş Sendikası, iki istasyon amiri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
“GREVE ÇIKMAYANA BASKI, ÇIKANA TEHDİT VAR”
Nakliyat-İş Sendikası, Pendik Araç Muayene İstasyonu Amiri Y. E. Ç. ve Dudullu İstasyon Amiri İ. Ş. hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, TÜVTÜRK yönetiminin toplu sözleşme sürecini tanımadığı ve işçilerin sendikal haklarını engellemek amacıyla sistematik baskılar uyguladığı ifade edildi.
Savcılığa sunulan belgeler, Y. E. Ç.’nin işçilere, “Benim istasyonumda kimse greve çıkmayacak.”, “Grevden sonra işveren çalıştırmak zorunda değil.” ve “Benim istasyonumda kimse durmayacak.” şeklindeki ifadeleri kullandığını ortaya koydu. Sendika, bazı işçileri odalarına çağırarak doğrudan işten atmakla tehdit ettiğini ve baskıyı kurumsallaştırdığını belirtti.
DUDULLU AMİRİNE YÖNELİK İDDİALAR: “GREVİN DÖNÜŞÜ YOK”
Suç duyurusunda, Dudullu Amiri İ. Ş.’nin de işçilere birebir baskı uyguladığı ve “Greve çıkarsanız dönüşte işe alınmazsınız.”, “Grevden uzak durun.”, “İşinizi kaybedersiniz.” şeklindeki tehditlerde bulunduğu ifade edildi. Sendika, özellikle askere gitmeye hazırlanan genç işçilere yönelik baskının yoğunlaştığını vurguladı ve bunun “kırılgan grupları hedef alan bir grev kırıcılığı stratejisi” olduğunu belirtti.
SUÇ DUYURUSUNDA YER ALAN MADDELER
Dilekçede işverenin eylemlerinin açıkça suç oluşturduğu belirtilerek şu yasal maddelere atıfta bulunuldu:
* TCK 117 iş ve çalışma hürriyetinin ihlali
* TCK 118 sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi
* TCK 106 tehdit
* 6356 sayılı Kanun’un grev ve toplu sözleşme haklarını düzenleyen maddeleri
Sendika, sorumlular hakkında genişletilmiş bir soruşturma talep ederek benzer ihlallerin diğer istasyonlarda da yaşandığını bildirdi.
“İŞVEREN İHALEYİ KAYBETTİ, SENDİKASIZ SÜREÇ İSTİYOR”
DİSK Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada grev sürecinin arka planını anlatarak işverenin görüşmelerden kaçtığını ifade etti. Küçükosmanoğlu, “İstanbul’da 10 yıldır toplu sözleşme çalışması yürütüyoruz. Yüzde 1 barajı nedeniyle yaşadığımız hukuki süreç sona erdi, yetkimiz Diyarbakır 9. Hukuk Dairesi tarafından onaylandı. Ancak işveren hiçbir aşamada masaya gelmedi.” dedi.
Küçükosmanoğlu, işverenin ihaleyi kaybetmesi sonrasında süreci sendikasız ve toplu sözleşmesiz sürdürmek istediğini belirtti. “Bir yandan ikramiyeleri keseceğini söylüyorlar, diğer yandan açıkça ‘Biz sendikayla görüşmeyeceğiz’ diyorlar.” şeklinde konuştu.
“GREV KIRICILIĞI İÇİN YÜZLERCE İŞÇİ GETİRİRİZ” TEHDİDİ
Küçükosmanoğlu, istasyon amirlerinin işçilere topluca baskı yaptığını belirtti. “Toplantılar yaparak ‘Grev olursa diğer istasyonlardan yüzlerce işçi getiririz’ diyorlar. Bu, açık bir grev kırma taktiğidir. İşçilerin mücadele iradesini kırmaya çalışıyorlar.” diyerek durumu eleştirdi.
Grev kararının işçiler için hayati bir öneme sahip olduğunu kaydeden sendika başkanı, “Eğer grev kararı almasaydık, yasal yetkimiz düşecekti. Patronlara karşı en etkili güç üretimden gelen güçtür. Bu saldırıya karşı tüm hukuki ve meşru haklarımızı kullanacağız.” ifadelerini kullandı.
“13 ARALIK’TA İSTANBUL’DAKİ TÜM İSTASYONLARDA GREVDEYİZ”
Küçükosmanoğlu, sendikanın grev hazırlıklarını tamamladığını belirterek şu bilgiyi verdi:
“13 Aralık Cumartesi saat 08.00’de İstanbul’daki tüm araç muayene istasyonlarında grev pankartlarımızı asacağız. 750 kişinin çalıştığı bu işletmede hizmetler tamamen duracak.” Küçükosmanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Tüm işçi sınıfını ve halkımızı bu grev kırıcılığına karşı dayanışmaya çağırıyoruz.”




