Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, iktidarının “Terörsüz Türkiye” olarak tanımladığı sürece ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “86 milyonla birlikte, kendini bu topraklara ait hisseden 10 milyonları da yanımıza alarak hep beraber yepyeni bir destan yazmaya başlayacağız” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bu sürecin bazı unsurları rahatsız ettiğini öne sürerek, “Hedefe yaklaştıkça süreci rotasından saptırmaya yönelik sabotajların ve medya operasyonlarının artacağını şimdiden görebiliyoruz. Bu sefer bunların da üstesinden geliyoruz” dedi.
Erdoğan, İlim Yayma Ödülleri programında yaptığı konuşmada, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın, ittifakımızın ve devletimizin kararlılığının tam olmasını bilmenizi isterim. Türkiye bir yola girmiştir; her karışında huzurun egemen olduğu günlere gireceğiz” şeklinde mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarının öne çıkan noktaları ise şöyle oldu:
“NİÇİN BİZİM NOBEL’İMİZ OLMASIN?”
Erdoğan, “Biraz önce 3 farklı alanda ödüllerini takdim ettiğimiz hocalarımızı tebrik ediyorum. Bilim ve müktesebatına katkı sağlayanlara milletim adına şükranlarımı sunuyorum. 188 kurumdan toplam 1324 başvuruyla yeni bir rekor daha… İlim Yayma Ödülleri’nin uluslararası bir kimlik kazanacağını, bu ilim halkasının dünyanın dört bir yanına ulaşacağını memnuniyetle öğrendim. Niçin bizim Nobel’imiz olmasın?” dedi.
Demokratik bir rejim içinde ülkenin kalkınmasını sağlamak istiyorsak, halkın içinden yetişen liderleri halka tanıtmamız gerektiğini belirten Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti’nin kuruluşundan bu yana 100’ün üzerinde İmam Hatip Okulu kazandırmanın gururunu yaşadığını ifade etti.
“ULUSLARARASI MEDYA KURULUŞLARI, GAZZE’DE 270’İ AŞKIN GAZETECİ ÖLDÜRÜLÜRKEN, MESLEKTAŞLARININ HABERİNİ BİLE YAPMADI”
Erdoğan, merhum Sabahattin Zaim Hocası’nın, hem akademik hem de sosyal alanlarda birçok gencin yetişmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Zaim’in amacının güzel insanlar yetiştirmek olduğunu belirten Erdoğan, tek tipçi uygulamaların zirveye çıktığı dönemde böyle bir gençliğe duyulan ihtiyacı hissettiğini ifade etti. Ayrıca, uluslararası medya kuruluşlarının Gazze’de 270’den fazla gazetecinin hayatını kaybetmesine rağmen bu durumu haber yapmadıklarını hatırlattı.
Bugün insan ve varlık açısından büyük bir tehdit ile karşı karşıya olunduğunu söyleyen Erdoğan, bu tehditlerin sadece maddi boyutta ele alındığını, ilmin ise bunların üstesinden geleceğini belirtti. İyilik, erdem, fıtrat ve vicdanın insanlığın gündeminden çıkarılmaya çalışıldığını vurguladı.
“YEPYENİ BİR DESTAN YAZMAYA BAŞLAYACAĞIZ”
Erdoğan, Milli Mücadele döneminde Arap kardeşlerin kendileriyle omuz omuza çarpıştığını hatırlatarak, bu kardeşlerin daha sonra düşman haline getirildiğini belirtti. “Senaryo aynı. Sanal alemde muhalif olarak lanse edilenlerin büyük bir kısmının FETÖ’cü olduğu ortaya çıktı” dedi. Güçlü, muteber ve muzaffer bir Türkiye ülküsünü hayata geçireceklerini ifade eden Erdoğan, “86 milyonla birlikte kendini bu topraklara ait hisseden 10 milyonları da yanımıza alarak yepyeni bir destan yazmaya başlayacağız” şeklinde konuştu.
Terörsüz Türkiye sürecinin yalnızca ülkenin değil, tüm bölgenin kaderini değiştirecek stratejik bir hamle olduğunu belirten Erdoğan, bu süreçten rahatsız olanların farkında olduklarını söyledi. “Bu sefer muvaffak olamayacaksınız! Allah’ın yardımıyla bu sefer başaracağız, hep birlikte başaracağız!” diyerek, sürecin başarıyla sonuçlanması için kararlılık vurgusu yaptı.
