DEVA Partisi Kahramanmaraş Milletvekili İrfan Karatutlu, geçtiğimiz pazar günü gerçekleşen Akademik Personel Lisansüstü Sınavı’na (ALES) milletvekili kimlik kartıyla giremeyeceğini ifade etti.
Kamu Yönetimi alanında doktora yapmak isteyen Karatutlu, ALES’e başvurduğunu ve sınav için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’ne gittiğini belirtti.
Sınav giriş belgesiyle birlikte milletvekili kimlik kartını görevliye sunduğunda, bu kimlik kartıyla sınava giremeyeceği bilgisini aldığını aktardı.
“CUMHURBAŞKANI OLSA BU KİMLİKLE GİREMEZ”
Karatutlu, yaşadığı durumu şöyle açıkladı:
“Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde mastırımı tamamlamıştım ve doktora programına katılmak amacıyla ALES’e başvurumu yaptım. Sınav yerim de Osmangazi Üniversitesi’ydi. O gün üniversiteye giriş belgemle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından verilen kimlik kartımı sundum. Ancak bina görevlisi, bu kimlikle giremeyeceğimi söyledi. Kimlik kartının, 3671 sayılı Yasanın ek 1. maddesi gereğince resmi bir kimlik olduğunu belirtmeme rağmen bunu kabul etmedi. Hatta orada ‘Cumhurbaşkanı da olsa bu kimlikle bu sınava giremez’ şeklinde kendine güvenen bir tavır sergiledi.
Kendisine, üst düzey sorumlu hakkında bilgi almak istediğimi belirttim. Ardından il sorumlusunun geldiğini ve yine aynı şekilde bu kimlikle giremeyeceğimi söylediğini aktardı. ÖSYM Genel Merkezi ile iletişim kurdular. ÖSYM Başkan Yardımcısı Cengiz Ceylan ile görüştüklerini ve onun da kabul edilmem yönünde görüş bildirdiğini söylediler. Yaklaşık 15 dakikalık bir tartışma sürecinin ardından Cengiz Ceylan tekrar arandı ve ısrarla bu kimlik kartıyla sınava alınmamam yönünde bir beyanı oldu.”
“NUMAN KURTULMUŞ’LA GÖRÜŞECEĞİM”
Karatutlu, konuyla ilgili düşüncelerini şu şekilde paylaştı:
“Buradaki temel sorun, 3671 sayılı Kanunun Ek 1. maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi kimliklerinin resmi bir hüviyet taşıdığı ve tüm resmi kurumlarda geçerli olduğunun bilinmemesidir. Ne yazık ki bu iki profesör bu yasayı bilmiyordu ve ilginç bir şekilde ÖSYM Başkan Yardımcısı da bu durumun farkında değildi. Ben sınava alınmadım.
Ayrıca, bu tür sınavlarda eğitim almış kişilerin bina veya il sorumlusu olarak atanması gerektiğine inanıyorum. Orada bulunan profesörlerin sınavla ilgili yasalara dair bilgisizlikleri dikkatimi çekti. Sorunları çözmek yerine direnç gösterdiklerini gözlemledim. ÖSYM Başkanı ile görüşme gerçekleştirdim ve durumun araştırılacağını ifade etti. Olayın yanlış olduğunu belirten Osmangazi Üniversitesi Rektörü ile de iletişim kurdum. Tabii ki, bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Bey’le de paylaşacağım.
Burada asıl mesele, bir milletvekilinin sınava girme hakkını bireysel ve ani davranışlar nedeniyle kaybetmesidir. Ancak, bu durum binlerce gencin de yıllar içinde karşılaştığı bir sorun. Özellikle sorumlu kişilerin daha iyi bir eğitim alması gerektiği kanaatine vardım.




