İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, iktidara yakın bir medya organı olan Yeni Şafak’a verdiği röportajda, hakkındaki Eti Maden Yönetim Kurulu Üyesi iddialarına açıklık getirdi.
Gürlek, “Ben hakim-savcı kökenliyim. Bakan yardımcısı olduğum dönemde hakim-savcı sıfatımdan ayrıldım. Bu konu ile ilgili olarak HSK toplandı ve beni meslekten çıkardı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandığımda ise HSK yeniden toplanarak savcılığa döndüğümü onayladı. Prosedür bu şekilde işliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanmam sonrasında istifa dilekçemi sundum. Bu dilekçe ulaşmış mı? Evet, ulaşmış. Hatta alındı belgesi de bana iletildi. Dilekçem ulaştıktan sonra söz konusu şirketin yönetimi toplanarak durumu değerlendirdi. Genel kurul yılda bir kez toplanma kararı alıyor ve o toplantıda beni çıkardılar. Dilekçemden sonra bu şirkette herhangi bir imza atmadım veya maaş almadım. Bu konuda iftira atanlara karşı dava açtım. Bu tür iddialara cevap vermek istemiyorum çünkü bunlar sıkıştıkça saldırganlaşıyorlar” şeklinde konuştu.
CHP’Lİ EMİR: TAM ANLAMIYLA TRAJİKOMİK
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, sosyal medya üzerinden Gürlek’in açıklamalarına dair bir yorumda bulundu.
Emir, şu ifadeleri kullandı:
“Akın Gürlek’in ceza hukukunu çarpıtma konusundaki yeteneğini iddianamelerinden biliyorduk; şimdi görüyoruz ki şirketler hukukunda da durum pek farklı değil.
Lüksemburg hukuku ve Türk Ticaret Kanunu’na göre, yönetim kurulu üyeliğinden istifa, tek taraflı bir irade beyanıdır; bu beyan şirkete ulaştığı anda geçerlilik kazanır ve yönetim kurulunun ‘kabulü’ gerekmemektedir.
İddianamelerdeki hukuksuzluk yetmezmiş gibi, şimdi de en temel şirketler hukuku bilgisinde hata yapması, tam anlamıyla trajikomik.”
Akın Gürlek’in ceza hukukunu eğip bükme konusundaki maharetini iddianamelerinden biliyorduk; meğer şirketler hukukunda da tablo aynıymış.
Hem Lüksemburg hukukunda hem Türk Ticaret Kanunu’nda yönetim kurulu üyeliğinden istifa, tek taraflı irade beyanıdır; şirkete ulaştığı anda…
— Murat Emir (@muratemirchp) November 25, 2025
