TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AKP Samsun Milletvekili Mehmet Muş’un başkanlığında toplanarak, Adalet Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabını görüşmeye devam ediyor.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Adalet Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’de yaşadığımız süreçte olmayan adaletin bütçesini tartışıyoruz. 19 Mart, Türkiye’de ‘yargı darbesi’ olarak tarihe geçti. Bu durum, siyaset tarihimizde yeni darbeler sürecini başlatan bir tarih olarak kaydedildi” ifadelerini kullandı.
Askeri darbelere karşı geçmişte verilmiş mücadeleleri hatırlatan Tezcan, iktidarın şu an “yeni bir darbe düzeni” oluşturduğunu belirterek, “Askeri darbeler dönemi sona ererken yeni bir darbeler dönemi ile karşı karşıyayız. Bu da yargı darbeleri ve sivil darbeler dönemidir” şeklinde konuştu.
“SİZ 36 MİLYON SEÇMENİ ZİNDANA KAPATTINIZ”
Tezcan, Ekrem İmamoğlu hakkında verilen mahkeme kararlarını hatırlatarak, “15,5 milyon vatandaşın oyuyla Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı oldu. Tutsak aldığınız İmamoğlu’nun görüntüsünü ve sesini yasakladığınızda, anketlerde yüzde 60 çıkıyor. Bu, normal seçime vurulduğunda 36 milyon seçmen demektir. Siz 36 milyon seçmeni zindana kapattınız. Milli iradeyi zindana kapattınız. Bu zindanları siz yarattınız” dedi.
Türkiye genelinde 15 belediye başkanına yönelik uygulamaları “yargı darbesi” olarak nitelendiren Tezcan, “Burada 15 belediye başkanının yönetimine müdahale eden bir anlayışla karşı karşıyayız. Yeni bir döneme geçtiniz, bunun adı cuntacılıktır. Bugün Türkiye’de Akın Gürlek cuntası iş başındadır” şeklinde konuştu.
Tezcan, iktidarın yargı üzerindeki etkisine dikkat çekerek, “Cuntacılıktan medet umanlar bir gün cuntalara teslim olurlar. Siyaset dışı aktörlerle iş tutanlar, siyasetten dışlanmanın yolunu açarlar” dedi. FETÖ döneminde yapılan uyarıların göz ardı edildiğini hatırlatan Tezcan, “Türkiye’nin çözümünün yeniden konuşulduğu bir dönemde odasına AK Toros’ları koyabilen bir savcı var. Bu şımarıklık nereden geliyor? Bu güç iktidarınızdan kaynaklanıyor. Bu şımarıklık, aldığınız hizmetin karşılığını verdiğiniz için” ifadelerini kullandı.
Osman Kavala, Can Atalay ve Selahattin Demirtaş hakkında verilen yüksek mahkeme kararlarına uyulmamasını hatırlatan Tezcan, Adalet Bakanı’na seslenerek, “Sayın Bakan, HSK başkanısınız, hala neyi bekliyorsunuz bu ihlaller karşısında? Yarattığınız dönemde sadece yargıyı değil, savunmayı da tutsak aldınız. Mehmet Pehlivan zindanın içerisinde; bugün görevini yaptığı için hapiste. Bunu siz yaptınız. Savunmayı konuşturmamak için hapsettiniz” dedi.
CHP’Lİ TANRIKULU’NDAN BAKAN TUNÇ’A: YARGIYI ÇÜRÜTTÜNÜZ, İHTARNAMEYİ ÇÜRÜTTÜNÜZ
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kamuoyu araştırmalarında en çok eleştirilen bakanlığın Adalet Bakanlığı olduğunu belirtti. Bir savcının odasına ‘beyaz toros’ araç koymasını hatırlatan Tanrıkulu, “Bu travmayı bilmezsiniz Sayın Bakan. Bir savcı nasıl bunu masasına koyabilir?” diye sordu.
Tanrıkulu’nun bu çıkışına yanıt veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “O dönem siz iktidardaydınız. ‘Beyaz torosları tarihimizden sildiniz’ diyerek Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür edeceğinize böyle konuşuyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Tanrıkulu, Tunç’a karşılık vererek, “JİTEM davaları, Diyarbakır’daki asit kuyuları davalarının hepsi zaman aşımına uğramadı mı? Bunların hepsi sizin iktidarınız döneminde oldu. Ama o dönem yargı vardı” dedi. Adalet Bakanı Tunç ise, “Niye o zaman asit kuyularının faillerini bulamadınız?” sorusunu yöneltti. Tanrıkulu, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Şimdi işkence yok diyorsunuz ama gelin birlikte Vatan Emniyete gidelim. Yargıyı çürüttünüz, ihtarnameyi çürüttünüz. Önceden medya vardı ve manşet atarlardı; şimdi bir ölüm olayı bile gazetelerde haber olamıyor. Uluslararası mekanizmalardan utanıp çekinen siyasetçiler vardı. Ama şimdi gerçekten utanmayan ve ‘bunu ellerimizin tersiyle iteriz’ diyen bir siyaset ortamı var. Önceden akademi vardı, bunu da ortadan kaldırdınız. Sivil toplum vardı; fakat şu an sivil toplum örgütüne üye olmak, örgüt yöneticiliğine dönüşmüş durumda.”
“İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ ÖZERK Mİ? NASIL ANAYASA MAHKEMESİ KARARINA UYMAZ?”
Tanrıkulu, Türkiye’nin artık hukuk devleti olarak görülmediğini belirterek, “Sizin döneminizde ne oldu biliyor musunuz? İnsanlara ‘korkunuz nedir?’ diye sorulduğunda Türkiye’de ölçülen korkuya ‘sabah gözaltına alınmayı’ eklediniz” dedi.
Tanrıkulu, Osman Kavala, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve Can Atalay davalarına da değinerek, “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi özerk mi? Nasıl Anayasa Mahkemesi kararına uymaz? O zaman çıkarın anayasayı atın. Bu davalarda bir adım atmadığınız sürece kimse Türkiye’ye hukuk devleti diyemez” dedi.
CHP’Lİ KARACA: EKREM İMAMOĞLU VE TUTUKLU BULUNANLARIN MASUMİYET KARİNESİNDEN FAYDALANMA HAKLARI YOK MU?
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü hatırlatarak sözlerine başlayan CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, “Son günlerde sürekli cezaevinden izinli çıkan erkekler tarafından kadınların katledilmesi ile ülkemiz sarsılıyor” dedi. Denizli’deki stajyer avukatların yaşadığı sorunları kendisine ilettiklerini ifade eden Karaca, bu sorunları Bakan Tunç’a ileterek, “Stajyer avukatların aylık ücret almasını istiyoruz. Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ve içeride tutuklu bulunanların masumiyet karinesinden faydalanma hakları yok mu? Yoksa bugünün Türkiye’sinde masumiyet karinesi ortadan kaldırıldı mı?” diye sordu.




