Gamze ELÇİ
İzmir’in Çeşme ilçesindeki Alaçatı Mahallesi’nin Akçayaka mevkiinde uzun yıllardır faaliyet gösteren bir taş ocağı, doğaya verdiği zararla tekrar gündeme geldi. Taş ocağının sahibi, iki dönem Çeşme Belediyesi AKP Meclis Üyeliği yapmış olan Namık Kemal Aydoğdu.
RÜZGARI BOZDU
Çeşme Alaçatı, turizm açısından büyük bir öneme sahipken, burada faaliyet gösteren taş ocağı 2014 yılından bu yana bölgeyi olumsuz etkiliyor. Maden faaliyeti, dünyaca ünlü Alaçatı Sörf Merkezi’ne sadece 1 kilometre mesafede yer almasıyla dikkat çekiyor.
Çeşme Çevre Derneği Başkanı Dr. Ahmet Güler, konuyla ilgili defalarca suç duyurusunda bulundu. Güler, “Burası dünyadaki üç sörf alanından biri. Ne yazık ki 2014’ten itibaren burada taş ocağı izni verildi. Önceden karşımızda büyük bir dağ vardı, o dağ şimdi yok oldu. Rüzgârın dinamik yapısını bozdu” diyerek taş ocağının yarattığı tahribata tepki gösterdi.
Çeşme Çevre Derneği Başkanı Dr. Ahmet Güler
HIZLA YAYILIYOR
Maden yasasına göre, maden çıkaran işletmeler, faaliyet sonrası tahrip ettikleri alanlarda iyileştirme ve yeşillendirme çalışmaları yapmak zorundadır. Ancak Dr. Güler’in iddialarına göre taş ocağı, yalnızca yok etmekle kalmadı, alanlarını sürekli genişletti ve usulsüz bir şekilde ocaktan çıkardığı molozları çevre arazilerine dökerek çevresel tahribata devam etti.
3 AYRI DAVA AÇILDI
Taş ocağının kapatılması için çevreciler tarafından üç ayrı dava açılmış durumda. Ancak ÇED onayı olmadan mahkeme kararlarına rağmen taş ocağı faaliyetlerine devam ediyor.
Dr. Ahmet Güler, “Üzerinde durduğumuz üç dava var ve mahkeme kararları mevcut. Fakat bu ülkede mahkeme kararlarına riayet edilmemesi bir alışkanlık haline geldi. Kimse gidip işletmecilere ‘Burada dünyaca ünlü bir alanı yok ediyorsunuz’ diye sormuyor” diyerek duruma tepki gösterdi.
Dünyaca ünlü Alaçatı Sörf Merkezi’ndeki sörfçüler de taş ocağının rüzgâr ve sörf sporuna etkileri konusunda kaygılı. Hem çevreciler hem de bölgedeki sporcular, bir an önce önlem alınmasını talep ediyor.

Her yer moloz
Taş ocağının bitişiğinde at çiftliği işleten Haşim Tınaz, madenin oluşturduğu toz, duman ve moloz yığınlarının çevreye verdiği rahatsızlık nedeniyle taş ocağı hakkında suç duyurusunda bulunan bir diğer kişi. Tınaz, “Yıllardır ben ve hayvanlarım, denizimiz ve tatilcilerimiz tozdan etkileniyor. Şirket en son molozlarını hazine arazilerine dökmeye başladı. Ocağın alanı gitgide genişliyor. Lodos estiğinde tüm toz bizim üzerimize geliyor, diğer tarafa esince de denizimize ulaşıyor” diyerek isyan etti.




