Türkiye’nin en popüler programı Kırmızı Beyaz, gündemdeki tartışmaları alevlendiriyor…
Ülkenin önde gelen kalemi Yılmaz Özdil ve deneyimli gazeteci İpek Özbey, merak edilen soruları gündeme getirirken, tartışılması gereken konuları cesur bir şekilde ele alıyorlar.
Kırmızı’nın cesareti ve Beyaz’ın tarafsız görüşüyle her hafta farklı konular, etkileyici yorumlar ve toplumu etkileyen tartışmalar izleyicilerle buluşuyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Demirtaş’ın tahliyesi hayırlara vesile olacaktır” açıklamasında bulundu. Bu durumu SÖZCÜ Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil değerlendirdi.
“DEMİRTAŞ’IN TUTUKLANMAMASI GEREKİYORDU”
“Demirtaş meselesi bir hukuki karar olsaydı, Demirtaş’ın serbest kalmasını geçtim, tutuklanmaması gerekiyordu. Türkiye, Demirtaş’ın neden tutuklandığını unuttu ama bu durum aslında ona mal edilebilecek bir mesele değildi. Hapis cezası verilmesini bir kenara bırakın, AİHM kararları bile tutuklanmasının yanlış olduğunu gösteriyor. Dikkat ederseniz, Demirtaş ile birlikte Eşbaşkan olan kadın da tutuklandı, ancak bu konudan kimse bahsetmiyor. Bu durum, meselenin hukuki olmadığını açıkça ortaya koyuyor.”
“DEMİRTAŞ’IN HAPSE ATILMA SEBEBİ BUYDU”
“Demirtaş’ın hapse girmesinin asıl sebebi neydi? Abisi aslında parti genel başkanıydı, sonrasında Türkiye’den kaçtı ve PKK’nın dağ kadrosunda yönetici olduğunu biliyoruz. Demirtaş’ın PKK’nın üst yönetimiyle doğrudan bağlantısı var. Diğer taraftan, Demirtaş kişilik itibarıyla esprili, hoşgörülü ve sempatik bir liderdi; bu da onu DEM Parti çizgisinin çok dışına taşıdı.”
“Demirtaş, Türkiye’deki gençlerin en çok takip ettiği ve en hoşgörülü bulduğu siyasetçiydi. Saz çalması, esprili bir dille eleştirileri yumuşatması ve alaycı tavırlarıyla, Kürt mü Türk mü tartışmalarında bile, hem DEM Parti’yi hem de PKK’yı aşan bir sempatiye sahipti. Bu bir gerçek.”
“Demirtaş’ın hapse atılmasının temel sebebinin bu olduğunu düşünüyorum. Hem PKK’nın hamlelerine müdahale edebilecek bir popülariteye ulaşmıştı. Hapse girmesi, işte tam da bu yüzden oldu. Vardığımız noktada, onu hapse atan popülarite, onu hapisten çıkaracak olan popülarite olacak.”
“SÜRECİN SÖZCÜSÜ DEMİRTAŞ OLACAK”
Toplumda bu konuyu destekleyecek bir ikna mekanizması oluşturamadılar. Öcalan’ın Türk halkını ikna etmesi mümkün görünmüyor. Bahçeli’nin yaklaşımı ise son derece tezat oluşturduğu için bir ikna süreci de söz konusu değil. Erdoğan ise kenardan durumu izliyor gibi. Özgür Özel, CHP Genel Başkanı olarak Şeyh Sait’in elini öpse bile, DEM Parti’ye oy veren ya da PKK’ya sempati duyanlar açısından hiçbir kıymeti yok.”
“DEMİRTAŞ’A İHTİYAÇLARI VAR”
“Bu nedenle, anayasada değişiklikler yapılması ve PKK-Türkiye arasında bir uzlaşma sağlanması gerekiyor. Bunu nasıl başaracağız? Bence Demirtaş’a ihtiyaçları var. Sürecin sözcüsü Demirtaş olacak. Bugün serbest bırakıldığında, ileride siyasi hakları da tanınmalı ama başlangıçta bu pek mümkün görünmüyor. Dışarıda adaylığı söz konusu olmasa da, tüm mekanizmanın en popüler ismi olarak Demirtaş, bu rolü üstlenecek. Bu benim görüşüm. Demirtaş’ın dışarı çıkma ihtiyacı buradan kaynaklanıyor.”
“Sarayın onu ikna edip edemeyeceğini zamanla göreceğiz. Erdoğan’ı tanıyorsak, her gün durumu değerlendiriyor ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Bunu bir çatlak olarak algılamamak lazım. İşine gelirse, Demirtaş’ı yarın çıkarıp Cumhurbaşkanı adayı olmasına da izin verebilir. Şu an için Demirtaş’ın tahliyesine ihtiyaçları olduğu açık.”
