Hatay’ın Samandağ ilçesi Çöğürlü Mahallesi’nde 25 yıldır faaliyet gösteren Gür-Kal İnşaat’a ait taş ocağı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından daha önce kapatılmasına rağmen İl Müdürlüğü’nün yeniden kapasite artış izni vermesi mahalle sakinlerinin tepkisini topladı.
Çöğürlü Mahallesi sakinleri, bu durumu protesto etmek amacıyla bir basın açıklaması düzenleyerek yetkililere seslerini duyurmaya çalıştı. Protestoya, Samandağ Belediyesi Meclis üyeleri Ferit Diker ve Kurtuluş Okur ile EMEK Partisi temsilcisi Sunay Eletaş da katılarak destek verdi.
“BİRÇOK VATANDAŞIMIZIN TAPULU ARAZİSİ GASP EDİLMİŞTİR”
Açıklamayı yapan mahalle sakini Zarife Karaağaçlı, taş ocağının çevreye ve insan sağlığına duyarsız bir şekilde faaliyetlerine devam ettiğini belirtti. Karaağaçlı, “Doğamızı, yaşam alanlarımızı, can güvenliğimizi ve sağlığımızı tehdit eder hale gelmiştir.” dedi.
Ayrıca, taş ocağı faaliyetlerinin iki insanın hayatını kaybetmesine neden olduğunu ve yetkili kurumların gerekli önlemleri almakta yetersiz kaldığını ifade etti. “Halkın özel mülkiyetlerine izinsiz girilmiş, birçok vatandaşımızın tapulu arazisi gasp edilmiştir.” şeklinde konuştu.
Karaağaçlı, işletmenin bulunduğu alanın bir kısmının sit alanı olarak tescillenmiş olmasına rağmen bu kültürel ve doğal mirasın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu da vurguladı. “İşletme, Asi Nehri’nin doğal yatağını daraltarak çevresel felaket riskini artırmakta ve bölgenin ekosistemine ciddi zararlar vermektedir.” dedi.
Ayrıca, köyde yoğun şekilde geçen ağır tonajlı araçların evlere fiziksel zarar verdiğini ve kaldırdıkları tozun halk sağlığını tehdit ettiğini aktardı.
“25 YILDIR SÜREN BU EZİYETİN ARTIK SON BULMASINI İSTİYORUZ”
Karaağaçlı, mevzuata aykırı bir şekilde çalışma saatlerine uymayan işletmenin gece geç saatlere kadar faaliyet gösterdiğini belirterek, “MAPEK tarafından kapatma kararı verilmiş olmasına rağmen ‘iyileştirme’ adı altında çalışmasına devam etmesine göz yumulmuştur. Ancak geçen sürede hiçbir iyileştirme yapılmadığı açıkça görülmektedir.” dedi.
Mahalle sakinleri, bu hukuksuzluk ve mağduriyet nedeniyle son çare olarak hukuki yollara başvurduklarını da ifade etti. “Açtığımız davanın, işletmenin mevzuata aykırı şekilde faaliyet gösterdiği açıkça ortada olduğu için olumlu sonuçlanacağına inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
“BİZ MAĞDURUZ AMA ŞÜPHELİ KONUMUNA DÜŞÜYORUZ”
Gür-Kal İnşaat’a ait işletmenin 25 yıl önce “ÇED gerekli değildir” kararıyla açıldığını söyleyen Çöğürlü Mahallesi Muhtarı Kıymet Doğru, “Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 764 sayfalık ‘Nihai Tanıtım Projesi’ dosyası sunulmuş. Bunun neye dayandığını bilmiyoruz.” dedi.
Muhtar Doğru, raporun içinde kendi ifadesinin yer aldığı ve evrakta sahtecilik iddialarının bulunduğunu belirterek, “Bu belgelerin sahte olma olasılığı bence çok yüksek.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, işletmenin kendi sunduğu evraklarda bile çelişkiler olduğunu vurguladı.
Doğru, “Öğrencilerle ağır tonajlı araçlar aynı yolu kullanıyor. Neresinden bakılsa hata dolu bir süreç. Biz mağduruz ama şüpheli konumuna düşüyoruz.” diyerek yürütmeyi durdurma davası açtıklarını söyledi.
Muhtar, “Köyümüzün tek ormanlık alanının 67 dönümü bu işletmeye tahsis edilmiş. Bu kararın altına imza atan yetkililerin vicdanına bırakıyorum.” diyerek ÇED sürecinin durdurulmasını talep etti.
