İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik sürdürülen ‘yolsuzluk’ soruşturması çerçevesinde gözaltına alınan Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı İbrahim Özkan, İstanbul Adalet Sarayı’ndaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Özkan’ın savcılıktaki ifadesi de kamuoyuyla paylaşıldı.
‘İMAMOĞLU İLE SİYASİ KONULAR DIŞINDA YAKINLIĞIMIZ BULUNMAMAKTADIR’
Özkan, savcılık ifadesinde, “Ekrem İmamoğlu ile 2019 yılında seçim süreci öncesinde cemiyetlerden ve Beylikdüzü Belediye Başkanı olması dolayısıyla tanıştım. Seçim döneminde CHP-İYİ Parti ittifakı ile Cumhuriyet Halk Partisi listesinden Büyükşehir Meclis Üyesi oldum. Bu süreçte ve sonrasında kendisiyle tanışma fırsatım oldu. Meclis Grup Başkan Vekili olmam nedeniyle tanışıklığımız arttı. Ancak siyasi konular dışında bir yakınlığımız bulunmamaktadır. Bana sormuş olduğunuz Murat Gülibrahimoğlu’nu, hatırladığım kadarıyla bir kez Trabzonspor maçında tanımaktayım. Kimin tanıştırdığını hatırlamıyorum. Başka bir görüşmemiz olmamıştır. Murat Ongun’u İletişim Danışmanı olması sebebiyle tanırım, ancak kendisiyle bir samimiyetim yoktur. Fatih Keleş’i ise 2019 sonrasında tanıdım ve onu İBB Beylikdüzü Meclis Üyesi ve İBB Spor Kulübü Başkanı olarak bilirim. Ben İYİ Parti kontenjanından meclis üyesi olduğum için, bahsettiğiniz kişilerle özel bir diyalog içerisine girmedim. Ali Kıdık’ın büfe konusu tamamen kendi çabalarıyla gerçekleştirdiği, ancak sonuç alamadığı bir durumdur. Bildiğim kadarıyla Güngören Meydan’da bir personeline ulaşmaya çalıştı ama bu konuda başarılı olamadı. Bu olayın 2021 yılında gerçekleştiğini hatırlıyorum” şeklinde ifade etti.
‘TELEFONLAR, ÇOCUKLARIN İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA YILDIZ’IN GÖNDERMİŞ OLDUKLARIDIR’
Özkan, ifadesinin ilerleyen bölümünde, “Bayram Taşkın’ın ifadesinde yer alan telefon ve tablet bilgisayar konusunun kısmen doğru olduğunu belirtebilirim. Ancak ifadedeki detaylar eksiktir. Ertan Yıldız’ın hayır amacıyla göndermiş olduğu telefon ve tablet bilgisayar sayısı 7’şer adet değil, hatırladığım kadarıyla 4 telefon ve 5 tablet bilgisayar olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu cihazlar, burs verdiğimiz çocukların ihtiyaçları doğrultusunda Ertan Yıldız tarafından sağlanmıştır. Bayram Taşkın’ın ifadesinde geçirdiği şoför olan Mustafa Bostancı, belediye havuzundaki şoför arkadaşlardan biridir. Eğer bu olayda bir suç olduğunu düşünüyorsanız bile, kendisi konunun detaylarına hâkim değildir. Ancak belirtmek isterim ki, benim bulunduğum pozisyon ve Ertan Yıldız’ın pozisyonu itibarıyla rüşvet almam veya Ertan Yıldız’ın irtikap mağduru olması hayatın olağan akışına aykırıdır” ifadelerini kullandı.
‘BENİM BU KONULARDA İMZAM VE YETKİM YOKTUR’
Özkan, “Kaan Sürmegöz’ü Emlak Daire Başkanı olarak tanıyorum. Bana sormuş olduğunuz Eylem Özkan ile telefonda birkaç kez görüşmem oldu. Kendisiyle reklamcı olarak tanıştım. Adem Tuncay’ın ifadesinde, benim Eylem Özkan’ı ‘Bottega’ isimli şirketini Kaan Sürmegöz’e yönlendirerek reklam mecrası tahsis ettirdiğim iddiası doğru değildir. Eylem Özkan benimle reklam alanında iletişime geçmiş olabilir. Ancak bu konu teknik bir mesele olduğu ve benim de bir siyasetçi olmam dolayısıyla, işi Kaan Sürmegöz’e yönlendirmemden ibarettir. Eğer reklam mecrası tahsis edilmişse, bu, o ilgili kişilerin takdiridir. Benim bu konularda herhangi bir imza yetkim bulunmamaktadır. Grup Başkan Vekili olmam dolayısıyla birçok konuda siyasi talepler gelmekteydi ve ben de bu talepleri değerlendirilmesi için ilgili yöneticilere yönlendirmiş olabilirim. Kardeşimin reklam işi yaptığı iddiasını kabul etmiyorum. Kardeşimin yangın mühendisliği alanında bir firması bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
