İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının İstanbul Üniversitesi tarafından iptal edilmesinin ardından, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın diplomasının geçerliliği hakkında ciddi iddialarda bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Kuşkularımızda haklı olduğumuzu görmek üzücü. Hakan Fidan, YÖK denkliği olmadan Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimine başlamış” dedi.
CHP’DEN ‘ŞAİBELİ DİPLOMA’ İDDİASI
Tan, Hakan Fidan’ın diplomasının sorgulanabilir olduğunu belirterek, “Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın lisans eğitimi, denklik süreci ve Bilkent Üniversitesi’ne kabul koşulları hakkında kamuoyunda ciddi soru işaretleri oluştu. Bu nedenle yaklaşık iki ay önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kapsamlı bir soru önergesi verdik.” ifadelerini kullandı.
Tan, önergesinde, devletin en üst makamlarında görevli kişilerin eğitim geçmişlerinin açık olması gerektiğine vurgu yaparak, “En küçük bir belirsizlik bile kurumsal itibar meselesidir.” dedi. Ayrıca, uzaktan eğitim veren bir kurumdan alınan lisans diplomasının içeriği ve Yükseköğretim Kurulu’nun denklik ölçütleri hakkındaki belirsizliklerin giderilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Verilen yanıtın, birçok soruya açıklık getirmediğini aktaran Tan, “Paylaşılan sınırlı bilgiler bile kuşkularımızın haksız olmadığını gösteriyor.” şeklinde konuştu.
Yükseköğretim Kurulu’nun açıklamalarına göre, Hakan Fidan’ın 1994-1997 yılları arasında yalnızca 3 yıl lisans programına kayıtlı olduğunu belirten Tan, “Türkiye’de standart bir lisans eğitimi 4 yıl sürerken, bu durum nasıl oluyor da tam bir lisans diplomasına denk sayılıyor?” ifadesini kullandı.
Statü belirsizliğini sürdüren programın müfredat içeriği ve dersleri hakkında bilgiye erişim talep eden Tan, bu bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmasının, kamu vicdanı ve şeffaflık açısından zorunlu olduğunu belirtti.
Dahası, Hakan Fidan’ın 1997-1999 yılları arasında Bilkent Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptığına dair bilgi verildiğini ancak YÖK tarafından verilen denklik belgesinin 1998 tarihli olduğunu ifade etti. Bu durumun, Fidan’ın lisans denkliği olmadan yüksek lisans eğitimine başladığını gösterdiğini vurguladı.
Tan, “Hangi düzenleme, hangi ayrıcalık böyle bir duruma izin verebilir?” diye sordu ve yanıtın, yeni sorular doğurduğunu belirtti.
Şeffaflık yerine suskunluğun tercih edildiği bir anlayışla karşı karşıya olunduğunu aktaran Tan, “Bu durum, devletin kurumsal yapısında liyakat, eşitlik ve şeffaflık ilkelerinin nasıl zayıfladığını gösteriyor.” ifadelerine yer verdi.
Cumhuriyetin itibarı ve bekasının, sadece kişilere tanınan ayrıcalıklarla değil, herkese eşit uygulanan kurallarla korunması gerektiğini dile getiren Tan, bu süreci bir biyografi tartışması değil, devletin meşruiyeti ve kamu vicdanı açısından bir sınav olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Hakan Fidan’ı eğitimi hakkındaki bu belirsizlikleri gidermeye çağıran Tan, bu konunun takipçisi olmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.




