Sol Parti, geçtiğimiz ay Ankara’da düzenlediği 3’üncü olağan konferansının ardından ilk Parti Meclisi (PM) sonuç bildirisini yayımladı.
Bildiride, “Birleşik muhalefet yolunda bir adım” başlığı altında ülkenin kritik bir yol ayrımında olduğu vurgulandı. Mevcut koşulların tarihte önemli bir kırılma anı olduğu ifade edildi.
İktidarın muhalefeti bölme çabalarına dikkat çekilen bildiride, “Emekçi kitleleri sefalete sürükleyen soygun düzenine karşı her alanda birleşik devrimci mücadele biçimlerini ve örgütlenmelerini güçlendirmek için inisiyatif alacağız.” denildi.
Bildirinin metni şu şekilde devam ediyor:
“Son sahnesi casusluk üzerine kurgulanan kirli bir iktidar oyunu ile karşı karşıyayız. Hedefleri, halkı ikna ederek sürdürülemez hale gelen tek adam rejimini, seçimlerin göstermelik hale geldiği bir ortamda devam ettirmektir. Bu amaçla muhalefete karşı sınırsız ve kuralsız bir savaş yürütülmektedir.
Kürt sorununda halkın çözüm ve barış özlemleri manipüle edilmekte, Kürt hareketinin rejimin yedeğine çekilme girişimleri de buna eşlik etmektedir.
Geniş muhalefet cephesi, bu ortamda etnik kimlikler üzerinden bölünmeye çalışılmakta; partiler içindeki hizipler ve çıkar kavgaları kışkırtılmaktadır.
Böylece muhalefet güçlerinin birbirine karşıt konumlara itilmesi hedeflenmektedir.
Operasyon ve baskılara karşı muhalefet güçlerinin mücadeleleri önemli bir direniş zemini oluştursa da, mevcut aşamada bu çabaların tek başına yeterli olmayacağı açıktır.”
EŞİT, ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR ÜLKE İÇİN İLERİ
“Ülkemizin karşı karşıya kaldığı sorun, tek bir kişi ya da partinin dar bir iktidar mücadelesi çerçevesinde ele alınamaz. Türkiye, Amerika’nın yeni Ortadoğu düzeninin bir parçası olarak etnik ve mezhepsel temeldeki gerici bir rejim dayatmasıyla yüz yüzedir.
Cumhuriyet tarihinin sonunun ilan edilmek istendiği bu kritik yol ayrımında kazanmanın yolu, toplumdaki yaygın ve farklı direnme dinamiklerini; ilerici, demokrat, yurtsever, devrimci ve cumhuriyetçi birikimleri; Kürdü, Türkü, Alevisi, Sünnisi tüm ezilen halkları kapsayan birleşik bir mücadele ile mümkündür.
SOL Parti olarak, bu tarihsel kırılma noktasında mevcut rejime ve emekçi kitleleri sefalete sürükleyen soygun düzenine karşı her alanda birleşik devrimci mücadele biçimlerini ve örgütlenmelerini güçlendirmek için harekete geçeceğiz.
Hayatın her alanında birlik ve dayanışma içinde yükselecek mücadeleler, bu rejimin mezar kazıcıları ve yarının eşit, özgür, demokratik ve bağımsız ülkesinin kurucuları olacaktır!”




