Samsun’da, “Geleceksizliğe ve açlığa hayır” temasıyla, Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri ile üniversite öğrencileri ortak bir basın açıklaması düzenleyerek seslerini duyurdu.
Basın açıklamasının ilk bölümünü okuyan Samsun Üniversite Öğrencileri temsilcisi Zehra Üzümer, şu ifadeleri kullandı:
“Üniversiteler, ekonomik çıkarların üretim alanlarına dönüştürülüyor. Öğrencilere ücretsiz bir öğün yemek hakkını dahi sunmayan iktidar, gençlere açlığı dayatıyor. Son günlerde üniversitelerde yükselen gençlik sesine, baskı ve saldırılarla yanıt verilmektedir. Yemekhane zamlarına, banka tekellerine ve öğrencileri müşteri muamelesine tabi tutan bu düzene karşı duran gençler, faşist grupların hedefi haline gelmiştir. Haklarını arayan ve temel ihtiyaçlarını talep eden öğrencilere karşı dikilen polis ve Özel Güvenlik Birimi nerede? Kampüslerimizde silahlarla ve palalarla dolaşan bu çeteye karşı herhangi bir önlem aldınız mı? Kayyum yönetimi, Hacettepe Üniversitesi’nde işlenen suçların ortağıdır. Birkaç palalı militan üniversite kampüslerinde serbest bir şekilde dolaşırken, saldırıya uğrayan öğrenciler gözaltına alınıyor.”
Basın açıklamasının ikinci bölümünü okuyan Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri üyesi Dilara Taşdelen, şunları belirtti:
“OMÜ öğrencilerinin yeni sistemin ilk duyurulmasından ve zamların açıklanmasından bu yana gerçekleştirdikleri çalışmalar engellenmeye çalışılıyor. ‘Kanunlarla değil, talimatla çalıştığını’ itiraf eden Özel Güvenlik Birimi, öğrencilerin yemekhane ile ilgili yaptıkları ‘forum daveti’ afişlerini söküyor ve hukuksuz gözaltı ile tehdit ediyor. Geçtiğimiz cuma günü öğrencilerin düzenledikleri forum sırasında, Zafer Partisi’ne bağlı olduğu iddia edilen bir grup tarafından saldırıya uğradılar. Forum sırasında, sözde gençleri korumak için orada bulunan polisler, karakolun hemen karşısında gençlere saldırırken neredeydiler? Öğrencilerin en temel hakları olan toplanma özgürlüğü ve beslenme hakkı, bir avuç çete tarafından gaspedilemez.”
“BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ”
Bu saldırılar sadece birkaç öğrenciyi değil, haklarını arayan herkesi hedef alıyor. Öğrencilerin itirazı; sofrada adalet, kampüste özgürlük ve ülkede eşitlik talebidir. İktidar, gençlere saldırarak kendi çürümüşlüğünü gizlemeye çalışmaktadır. Üniversite kampüslerine saldıran faşist çeteler, yalnızca öğrencileri değil, düşünmeyi, dayanışmayı, bilimi ve umudu da hedef alıyor. Biz, bu ülkenin vicdan sahibi tüm emekçileri olarak ifade ediyoruz ki; gençlerin üniversitelerden yükselen çığlığı, hepimizin çığlığıdır. Bugün kampüslerde atılan her slogan, sofralarımızdaki ekmeğin, sokaklarımızdaki özgürlüğün ve çocuklarımızın geleceğinin sesidir. Gençleri susturmaya ve yalnızlaştırmaya çalışanlara karşı yan yana durmaktayız. Bu ülkenin öğrencileri asla yalnız değildir.”




