2005 yılında Etiyopya Çölü’nde meydana gelen ve 56 kilometre uzunluğa ulaşan dev yarık, kıtanın ayrılmasının ilk somut belirtisi olarak kabul ediliyor. Her yıl yaklaşık 2 santimetre genişleyen bu çatlak, Afrika’nın bölünmesinin kaçınılmaz bir süreç olduğunu gözler önüne seriyor.
Kaliforniya Üniversitesi Santa Barbara kampüsünde gerçekleştirilen önceki araştırmalar, kıtanın beklenenden daha erken bir tarihte ayrılabileceğine dair ipuçları sunmuştu. Bu öngörüyü destekleyen yeni bir çalışma ise Glasgow Üniversitesi ve İskoç Üniversiteleri Çevre Araştırma Merkezi (SUERC) tarafından yürütüldü.
DEV SICAK KAYA SÜPER BULUTU AFRİKA’YI OLMASI GEREKENDEN YÜKSEKSTE TUTUYOR
Projeyi yöneten Profesör Fin Stuart, yer kabuğunun yaklaşık 2.900 kilometre altında bulunan dev bir sıcak kaya kütlesinin, Afrika levhalarını birbirinden ayırdığını ve kıtanın yüzeyinin normalden yüzlerce metre daha yüksek olmasına neden olduğunu belirtiyor.
TEORİYİ KANITLAYAN GAZLA KEŞFEDİLDİ
Araştırmada, Kenya’nın Meengai bölgesindeki jeotermal sahada tespit edilen volkanik gazların kimyasal yapısı, bu hareketin kaynağının Dünya’nın çekirdek-manto sınırında yer aldığını ortaya koydu. Benzer kimyasal izlere Kızıldeniz ve Malavi bölgesindeki volkanik kayaçlarda da rastlandığı görüldü. Bu bulgular, söz konusu alanların aynı derin manto kayasının üzerinde bulunduğunu gösteriyor.
Bilim insanlarına göre, bu jeolojik süreç yavaş ilerlese de etkileri kıtanın şekli, çevresi ve iklimi üzerinde köklü değişikliklere yol açacak. Yeni bir okyanusun ortaya çıkması, binlerce yıl sonra Afrika’yı ikiye bölerek dünya haritasını baştan şekillendirebilir.