Zeytinler üzerinde karar alacak olan heyet, üniversitelerden seçilecek akademisyenlerden oluşacak. Bu seçim ise, zeytin ağaçlarının talan edilmesi için TBMM’den yasa çıkarmayı başaran üç şirketin patronu tarafından gerçekleştirilecek. Ayrıca, bu zeytin kıyımına onay verecek akademisyenlerin tüm masraflarının ve ödeneklerinin de şirketler tarafından karşılanacağı bildiriliyor.
CELLAT OLACAKLAR
Düzenlemenin, “parayı veren düdüğü çalar” anlayışıyla çıkarılmasının, bölgedeki zeytin ağaçları için büyük bir tehdit oluşturduğu belirtiliyor. Zeytinlikleri talana açan maden yasasının TBMM’deki görüşmeleri sırasında, uzman sıfatıyla komisyona çağrılan profesörlerin zeytin ağaçlarının taşınabilir olduğu yönünde görüş bildirmesi dikkat çekmişti.
Zeytin ağaçlarının taşınması hakkında profesörler arasında ciddi fikir ayrılıkları mevcut. Bu konuda çalışan uzmanlar, taşınan ağaçların büyük bir kısmının öldüğünü ya da verim kaybının 10 yıla kadar çıkabileceğini raporlamış durumda.
Köylüyü duyan yok
Katliamı önlemek için haftalarca TBMM önünde eylem yapan köylüler, maalesef dikkate alınmadı. Zeytin ağaçlarının bulunduğu bölgede karar alacak akademisyenlerin bile maden şirketleri tarafından belirlendiği ifade ediliyor.
‘Parayı veren düdüğü çalar’ mantığı
İktidar, daha önce müteahhitleri denetlemekle görevli yapı denetim şirketlerini yine müteahhitlerin seçmesine izin vermiş ve bu sistem müteahhitlerin ödemesiyle çalışmıştı. Sonuç olarak, “parayı veren düdüğü çalar” anlayışı burada da geçerli olmuş; müteahhitler, bilimsel denetim yapan değil, kendi isteklerine uygun hareket eden denetim şirketlerine görev verince yapıların güvenliği tehlikeye girmişti.