Türkiye’nin önde gelen sembollerinden biri olan Güneş Kursu, Çorum’da yer alan ve 4500 yıllık tarihiyle arkeoloji dünyasında merak uyandıran bir sır olarak öne çıkıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün teşvikiyle 1930’larda Alacahöyük’te ortaya çıkarılan Hatti kral mezarlarından elde edilen bu gizemli metal disklerin işlevi, neredeyse bir yüzyıldır çözülememiş bir muamma olarak varlığını sürdürüyor.
Hititlerden daha eski bir geçmişe sahip olan Hatti medeniyetine ait 13 kral mezarından elde edilen bu eşsiz nesneler, muazzam tasarımlarıyla dikkat çekse de, işlevleri üzerine arkeologlar arasında ciddi bir görüş ayrılığı yaşanmaktadır.
“BU NESNELER NE İŞE YARIYORDU? BİR ORTAK KARAR YOK”
Yazılı belgelerin yokluğu, Güneş Kurslarının gizemini daha da derinleştiriyor. Arkeologlar, bu nesnelerin ne anlama geldiği konusunda çeşitli teoriler öne sürüyor; ancak hiçbiri kesin bir kanıtla desteklenemiyor.
En yaygın rivayet, bu nesnelerin dini törenlerde kullanılan sancak veya asalar olduğudur. Bu görüşe göre, diskler güneşi temsil ederken, üzerindeki hayvan figürleri ise tanrıları simgeliyordu. Ancak en tartışmalı teori, disklerin bir gök haritası veya tarım takvimi olabileceğidir. Eğer bu doğruysa, 4500 yıl önce Çorum’da yaşayan insanların uzay hakkında son derece ileri bir bilgiye sahip oldukları anlaşılacaktır. Daha az güçlü bir ihtimal ise, bu nesnelerin ritmik sesler çıkaran bir müzik aleti olarak kullanıldığıdır.
“CEVAPSIZ KALAN SORULAR ARKEOLOGLARI BÖLÜYOR”
Bu teorilerin hiçbiri kesin olarak kanıtlanmadığı için Güneş Kursu’nun gizemi hala aydınlatılamıyor. 4500 yıl önce yaşamış Hatti halkı, bu muhteşem eserlerin sırlarını da kendileriyle birlikte toprak altına gömdü. Geride, modern sanatçılara ilham kaynağı olan bu tasarımlar ve arkeologları düşündüren cevapsız sorular kaldı.
Çorum’un Alacahöyük’te sakladığı bu değerli hazine, tarihin ne denli gizemli ve yoruma açık olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bir dini sembol mü, bir enstrüman mı yoksa yıldızların bir haritası mı? Cevap ne olursa olsun, Güneş Kursu, 4500 yıl önce Anadolu’da parlayan bir zeka örneği olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.