DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Halk TV’de katıldığı canlı yayın programında güncel konulara ilişkin görüşlerini paylaştı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomi politikalarını eleştiren Babacan, “İsraf tam gaz devam ediyor. Bütçe ve maliye politikası açısından enflasyonla mücadeleye destek veren hiçbir unsur bulunmuyor” şeklinde konuştu.
Babacan, ekonomi hakkındaki değerlendirmelerini şu şekilde sürdürdü: “Sayın Şimşek’in elinde şu an sadece bir enstrüman var, o da para politikası, yani faizi artırmak. Tek ayaklı bir sehpa duramaz, devrilir. Üç ayağının da olması gerekir. İkinci ayak ise maliye politikası. Tasarruf var mı? Son iki yılda hükûmetin tasarruf ettiğine dair bir örnek verebiliyor muyuz? Genelge var ama somut bir tasarruf yok. Herkesin ortak görüşü, israf devam ediyor. Bütçe ve maliye politikası açısından enflasyonla mücadeleye katkı sağlayan hiçbir şey yok.”
“ASGARİ ÜCRETLİDEN, EMEKLİDEN BEKLİYORLAR”
Üçüncü ayağın, ekonomi politikasının yapısal reform ayağı olduğuna dikkat çeken Babacan, “Yapısal reform anlamında bugüne kadar hiçbir şey yapılmadı. İki yılı geçti, halen bir gelişme yok” ifadelerini kullandı.
Babacan, Avrupa Birliği’nin Türkiye’de “Kamu İhale Yasası’nın” uygulanmasını önerdiğini belirterek, “Biliyorum ki Sayın Şimşek’in masasının üzerinde bu hazır. Devletin yapmadığı tasarrufu asgari ücretliden ve emekliden bekliyorlar. ‘Dişinizi sıkın, sabredin’ diyorlar. Sabır önemlidir, ancak bu şekilde yalnızca insanlardan eziyet çekmelerini bekleyebilirsiniz, oysa doğru ekonomi politikası uygulanmadığında bu yaklaşım sonuç vermez” dedi.
“BÜYÜK SKANDALLAR ORTAYA ÇIKMIŞKEN İSTİFA EDEN BİR KİŞİ GÖRDÜK MÜ?”
Kişisel verilerin çalınmasıyla ilgili sorumluların istifa etmemesine dikkat çeken Babacan, “E-imzaların çalınması, kopyalanması ve e-imzalarla ilgili sahtecilik olayları yaşandı. Milyonlarca insanın sağlık verileri, kişisel veri olmaktan çıkıp rahatça para karşılığında satıldığını öğrendik. Devletin en önemli görevlerinden biri, vatandaşların mahremiyetini korumaktır. Vatandaşlar, kişisel verilerini devlet kurumlarına emanet etmişlerdir. Ancak, bu skandallar ortaya çıktığında istifa eden bir kişi gördük mü?” diye sordu.
“MESELE MUHALEFETLE İLGİLİ BİR KONU OLSA HERHALDE İLK GÜNLERDE ANINDA PATLARDI”
Sahte e-imza ve bu duruma bağlı olarak oluşturulan sahte diplomalara dikkat çeken Babacan, “Bu süreç belli ki uzun zamandır devam ediyor. Toplum bu durumu yeni duydu. Eğer mesele muhalefetle ilgili olsaydı, ilk günlerde hemen gündeme gelecekti. Bu konunun üzeri örtülmeye çalışılmış. Peki, bu işin sorumlusunun kim olduğunu merak ediyorum. Verileri korumaktan sorumlu devlet birimleri kimlerdir? ‘Bu emaneti ben koruyamadım’ diyerek istifa eden bir kişi var mı?” ifadelerini kullandı.
“SORUŞTURMANIN SELAMETİ AÇISINDAN GÖREVDEN EL ÇEKTİRİLMELİ”
Babacan, sahte diploma olayında sorumluların görevden alınması ve tutuklu yargılanması gerektiğini vurgulayarak, “Bu skandalın en küçük bir benzeri başka bir ülkede olsa, ilgili bakandan aşağıya kadar herkesin istifa etmesi gerekirdi. Soruşturmanın güvenliği açısından bu insanların istifa etmesi şart. Tutuklu yargılamanın gerekçeleriyle savunulduğu birçok durumda, bu kişiler görevlerine devam ediyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bu nedenle gerekli önlemler bir an önce alınmalı. En azından bu kişiler görevden el çektirilmeli ve bir daha devletin bilgisayarlarına asla dokunmamaları sağlanmalıdır. Çünkü bu konu ciddiyet taşımaktadır.” şeklinde konuştu.