1. Haberler
  2. SİYASET
  3. TBMM’de Kürt Sorunu İçin Tarihi Adım

TBMM’de Kürt Sorunu İçin Tarihi Adım

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Terör örgütü PKK’nın fesih kararı ve silah bırakma süreci sonrası, TBMM’de gerekli yasal düzenlemeleri yapmak üzere kurulan komisyon, ilk toplantısını gerçekleştirdi.

Toplantının ilk gününde, komisyonun ismi, çalışma usul ve esasları ile prensipleri belirlenmesi hedefleniyor.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, kurulacak komisyonun ilk toplantısına katılmaları için üye milletvekillerini davet etti. Toplantı, TBMM Tören Salonu’nda gerçekleştirildi.

Kurtulmuş, açılış konuşmasının ardından komisyonda yer alan siyasi parti temsilcilerine 20’şer dakika, grubu bulunmayan üyelere ise 10’ar dakika konuşma süresi verdi.

ANAYASA MESAJI

DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, 1921 Anayasası’nın yerinden yönetim ve çok kültürlülük üzerine kurulu bir anlayış sergilediğini, 1924 Anayasası’nın ise bu anlayışı terk ettiğini belirtti. Beştaş, “1924 Anayasası’nın 88. maddesi, herkesin tek bir kimliğe indirgendiği bir hüküm içeriyor ve bu durum Kürt halkının hukuken inkar edilmesinin başlangıcını oluşturmuştur. Ancak bu komisyon bir Anayasa komisyonu değildir ve görevimiz Anayasa yapmak değil, bu tartışmaları derinleştirmeden geçiştirmek olacaktır” dedi.

Kürt meselesinin yalnızca Kürtlerin meselesi olmadığını ifade eden Beştaş, “Kürtlerin haklarının güvence altına alınması, Türkiye’deki tüm yurttaşların demokratik bir hukuk sistemine kavuşması anlamına gelecektir. Bu komisyonun görevlerinden biri de mevcut mevzuatın uygulanması konusunda irade göstermek olacaktır. Bunu önümüzdeki günlerde daha yoğun bir şekilde sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

“ÖCALAN BU KONUDA ÇABA İÇİNDE”

Danış Beştaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı bir ortamda bulunduklarını belirterek, “Önceki dönem eş genel başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016’dan bu yana cezaevindeler. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, onların derhal serbest bırakılmalarını gerektiren kararlar vermiştir. Bu kararların uygulanması zorunludur. Komisyonun bu konuda inisiyatif alması önemlidir” dedi.

Ayrıca Beştaş, “Sayın Öcalan, bu sürecin sağlıklı ve başarılı bir şekilde sonuçlanması için büyük çaba harcamaktadır. Sağlık ve özgürlük talepleri üzerine çalışmalar devam etmektedir. Öcalan davasındaki Umut Hakkı’nın uygulanması, hukukun bir gereğidir” ifadelerini kullandı.

Beştaş, kayyum uygulamalarının Anayasa’ya aykırı olduğunu vurgulayarak, “Bu uygulamalar, demokratik bir toplumun inşası için engeller teşkil etmektedir. Kayyumların sonlandırılması, halk iradesine saygının bir göstergesi olmalıdır” dedi.

“KOMİSYON FIRSAT SUNUYOR”

DEM Parti Kars Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, eşit yaşamın adil temeller üzerine inşa edilmesi gerektiğini belirterek, “Komisyonumuz, kalıcı ve kapsayıcı çözüm yollarının tartışılması açısından tarihi bir fırsat sunmaktadır. DEM Parti olarak, bu çalışmalara katkıda bulunmayı sorumluluk olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Kürt sorununu yapıcı bir şekilde ele almanın önemine dikkat çeken Koçyiğit, “Kürt kimliği ve diğer farklı kimliklerin kabul edilmemesi, bu sorunun kaynağını oluşturmuştur. Çözüm yollarının müzakereci bir demokrasi kültürüyle ele alınması gerekmektedir” dedi.

Koçyiğit, Kürt sorununun birçok sosyal sorunun altında yatan bir mesele olduğunu belirterek, “Bu ülkenin demokratik teamüllerden uzaklaşmasının temel nedenlerinden biri Kürt sorunudur. Her meseleye demokratik ve eşitlikçi bir bakış açısıyla yaklaşmak elzemdir” şeklinde konuştu.

“ÇÖZÜMÜN HANGİ İLKELER TEMELİNDE İNŞA EDİLECEĞİNE DAİR YÖN GÖSTERİCİ BİR ÇERÇEVEYİ BURADA HEP BERABER TARTIŞACAĞIZ”

Koçyiğit, Türkiye’nin demokratik dönüşüm sürecinde parlamentonun tarihsel rolüne dikkat çekerek, “Bu komisyon, çözüm yollarının tartışılacağı önemli bir zemin oluşturmaktadır. Katılımcılığa dayalı bir siyasal yapı oluşturarak, kadınlar, gençler ve sivil toplumun süreçte yer almasını sağlamalıyız” dedi.

Koçyiğit, çözümün adalet, eşit yurttaşlık ve kültürel çoğulculuk gibi evrensel değerler üzerinden şekillenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Demokratik katılım yalnızca bireysel değil, kolektif hakları da kapsamalıdır. Yerel yöneticilerin kayyum politikalarıyla görevden alınması ise tüm yurttaşların haklarını kısıtlayan bir durumdur” ifadelerini kullandı.

“ANA DİL HAKKI DA YALNIZCA PEDAGOJİK DEĞİL, VAROLUŞSAL BİR MESELEDİR.”

Ana dil hakkının sadece pedagojik değil, aynı zamanda varoluşsal bir mesele olduğunu belirten Koçyiğit, “Ana dilde eğitim ve kamu hizmetlerine erişim, Kürt halkının eşit yurttaş olarak yaşamasının temelidir. Bu hakların güvence altına alınması, demokratik katılımı güçlendirecek ve toplumsal barışı sağlayacaktır” dedi.

Koçyiğit, kapsayıcı açılımlar ve demokratik entegrasyonun önemine vurgu yaparak, “Siyasal iradeyi harekete geçirecek somut adımlar atılmalı ve bu adımlar yalnızca Kürt halkı için değil, tüm Türkiye halkları için eşit ve demokratik bir geleceğin temellerini oluşturmalıdır. Barış, bir lütuf değil, herkesin hakkıdır” şeklinde konuştu.

TBMM’de Kürt Sorunu İçin Tarihi Adım
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.