Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak kadrosuzluk gerekçesiyle emekliye ayrıldı.
Gürak, emekliliğe bir süre daha varken, Genelkurmay Başkanlığına Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu atandı. Bayraktaroğlu’nun ardından boşalan Kara Kuvvetleri Komutanlığına ise Metin Tokel getirildi.
Gürak’ın Genelkurmay Başkanlığı görevine devam etmesinin önünde herhangi bir engel bulunmasına rağmen kadrosuzluk nedeniyle emekli edilmesi beklenen bir durumdu.
Gürak’ın yerine geçen Selçuk Bayraktaroğlu ile devam edelim…
Bayraktaroğlu, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganıyla kılıç çattıkları gerekçesiyle ihraç edilen beş teğmenin ihraç kararını onayan isim olarak öne çıkıyor.
Yüksek Disiplin Kurulu’nda (YDK) yapılan ilk oylamada teğmenlerin ihracına yönelik “Hayır” kararı çıkmasına rağmen, Bayraktaroğlu’nun müdahale etmesiyle süreç farklı bir yön aldı.
“Teğmenler – Yeni TSK’nın Şifreleri” kitabında Bayraktaroğlu’nun ihraç sürecindeki rolü şöyle ifade edilmektedir:
“Tanrılar, kurban istiyordu.
Yüksek Disiplin Kurulu üyelerine baskılar yapıldı. Hepsiyle tek tek görüşüldü. Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu, kararın “oybirliğiyle ihraç” olması gerektiğini belirtti. Komutanlar ise şerh koyma taleplerini geri çekmek istemediklerini ifade ettiler. Ancak baskılar sonucunda üç YDK üyesi oyunu ihraçtan yana çevirdi. Şerh koyan dört komutanın kararı ise değişmedi.”
Bayraktaroğlu, “kılıç çatma soruşturması” sürecinde yalnızca bu konuda mı hareket etti? Teğmenlerin yanı sıra Albay Alper Topsakal, Yarbay Halit Türkoğlu ve Binbaşı Murat Ertürk de ihraç edildi.
Halit Türkoğlu, 2023-2024 yıllarında Kara Kuvvetleri Komutanı olan Bayraktaroğlu’nun emir subayıydı ve “disiplinsizliğe engel olmadığı” gerekçesiyle ihraç edildi.
Türkoğlu, ihraç sürecinde ve sonrasında Bayraktaroğlu ile hiçbir iletişim kurmadı.
Bayraktaroğlu’nun diğer kuvvet komutanlarıyla birlikte PKK ile yürütülen yeni süreçte uyumlu bir isim olduğu da vurgulanmakta…
Şimdi ise Bayraktaroğlu’nun yerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanan Metin Tokel’e geçelim…
Tokel, Binali Yıldırım’ın Başbakanlığı sırasında yaptığı bir karşılamayla dikkat çekmişti.
Tokel, Yıldırım’a yönelik şu ifadeleri kullanmıştı:
“Tokel, Binali Yıldırım’ın Başbakanlığı döneminde kendisini, “Zatıalinizin buraya gelişiyle başta tümen komutanı ben olmak üzere onur duyduk. Bu onuru ruhumuzda ve tüylerimizde şu anda yaşıyoruz, arkadaşlarımız da siz gelmeden sanki sizin geleceğinizi hissetmiş gibi sizin gözlerinizden öptüklerini arkadaşlarımız ifade etti. Tümen komutanı olarak onur duyduk. Allah sizden razı olsun.”
YAŞ kararlarıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanan Metin Tokel’den Binali Yıldırım’a:
“Zatıalinizin buraya gelişiyle başta tümen komutanı ben olmak üzere onur duyduk. Bu onuru ruhumuzda ve tüylerimizde şu anda yaşıyoruz.”
— Ersin Eroğlu (@ersineroglu_) August 5, 2025
DARBEYE DİRENENLERE TASFİYE
15 Temmuz 2016 tarihinde saat 22.31’de, Jandarma Genel Komutanlığı Beştepe Kışlası önünde dört albay, araçlarından inerek beylik tabancalarını çıkardı. Güven Şağban, Nurettin Alkan, Ali Demir ve Aziz Yılmaz, kimseden emir ve talimat almadan darbe girişimini durdurmak için hareket etmişti. Haber verdikleri tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu da hızlı bir şekilde yanlarına gelmişti.
Başbakan Binali Yıldırım, 23.02’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 00.20’de ilk açıklamalarını yapmıştı. Ancak, albaylar açıklama yapılmadan saatler önce darbecilerle çatışmaya başlamıştı.
Güven Şağban, arbede sırasında darbecilere rehin düştü ve FETÖ’cü Erkan Öktem’in silahının tutukluluk yapmasıyla hayatta kaldı. Şağban’ın rehin alınmasının ardından diğer albaylar çatışmaya devam etti. Gelen destekle birlikte 16 Temmuz sabahı Jandarma, FETÖ’cülerden temizlendi.
Güven Şağban, Ali Demir, Aziz Yılmaz ve Ahmet Hacıoğlu, 2018 sonrası süreçte sırasıyla emekliye sevk edildi. O gece çatışmaya gidenlerden sadece Nurettin Alkan görevde kaldı. Bu yıl ise Nurettin Alkan da merkeze çekildi; 30 Ağustos’ta emekli edilmesi bekleniyor.
Nurettin Alkan, 15 Temmuz gecesi çıkan çatışmada yaralanmıştı.
KARANLIKTAN GELEN ALBAY ŞİMDİ NEREDE?
15 Temmuz gecesi karargaha gelen bir diğer albay ise Güven Şağban’ın kitabında yer alan ifadelere göre, çatışmalardan yaklaşık 15-20 dakika sonra gelmiştir. Bu albay, nizamiyede darbecilere müdahale eden grubun yanına yaklaşmış ve darbecilerin yaptıklarının yanlış olduğunu belirtmiştir. Ancak, bu albayın kimliği ve o gece karargaha gelişi, birçok soru işareti doğurmuştur.
Güven Şağban, o albayla ilgili olarak, “O albaya ne olduğunu merak ediyorsanız, Jandarma’da ikinci isim olması için Aydın’dan Ankara’ya getirildi ve Jandarma Genel Komutan Yardımcısı olarak görevlendirildi.” ifadesini kullanmıştır.
ERDOĞAN’A SUİKAST TİMİNİ YAKALAYAN GENERAL
Jandarmada emeklilik yoluna giren bir diğer isim ise Semih Okyar’dır. 15 Temmuz gecesi yoldayken FETÖ’cülerin darbe girişimini öğrenmiştir. Ailesini güvenli bir yere alarak, önce telefon trafiğini takip etmiş ve ardından İzmir’e gelerek karargahı teslim almıştır.
O gece telefon trafiği sırasında Yarbay Eryılmaz, Okyar’a “Sen hainsin, yarın asılacaksın” demiştir. Okyar ise “Yarın kimin hain olduğunu, kimin asılacağını göreceksin.” yanıtını vermiştir. Okyar, kurduğu özel ekiple Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Marmaris’te derdest etmeye giden timi de Menfez’de yakalayan isimdir.
