Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sosyal medya üzerinden TBMM’de ilk toplantısını gerçekleştiren komisyona dair önemli açıklamalarda bulundu.
Özdağ, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“TBMM Öcalan Komisyonunun ilk toplantısı ile birlikte PKK’nın lideri Öcalan, siyasi bir muhatap haline gelmiş ve serbest kalma süreci başlamıştır. Bu tespitten sonra, komisyona aşağıdaki soruları Türk Milleti ve Türk tarihi önünde yöneltelim.”
1) Anayasanın ‘Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür’ ifadesini içeren 66. maddede bir değişiklik yapmayı düşünmekte misiniz?
2) Türkçe dışında Kürtçe’yi de ikinci bir ana dil olarak Anayasanın 42. maddesine eklemeyi planlıyor musunuz? Böyle bir değişiklik sonrası, Kürtçe eğitim verilmesi durumunda Türk tarihi Kürtçe olarak mı okutulacak, yoksa Kürt tarihi Kürtçe olarak mı öğretilmiş olacak? Türk edebiyatı Kürtçe mi sunulacak yoksa Kürt edebiyatı mı okutulacak? Bu tür bir eğitim sonucu, Türkiye’de tek bir milletten bahsetmek mümkün olacak mı?
3) Cumhurbaşkanının bir yardımcısının Kürt, diğerinin ise Alevi olması durumunda, bir Kürt veya Alevi, cumhurbaşkanı yardımcısı olmasına rağmen cumhurbaşkanı olamayacak mı? Sadece Sünni Türkler mi bu pozisyona gelebilecek? Eğer böyle bir düzenleme yaparsanız, herkesin anayasa önünde eşit olduğu yönündeki mevcut 10. maddeyi yeni anayasaya dahil etmeyi düşünmeyecek misiniz?
4) Eğer böyle bir değişiklik yaparsanız, TBMM Başkanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı ve Genelkurmay Başkanı’nın hangi etnisite veya mezhepten olacağı hakkında bir düzenleme yapacak mısınız? Bu tür bir model, Türkiye’nin Osmanlı/Lübnan modelini benimsemesi anlamına mı gelecektir?
5) ABD büyükelçisinin Türkiye’ye Osmanlı modelini önermesinin hemen ardından, Devlet Bahçeli’nin cumhurbaşkanı yardımcıları için mevcut anayasa’nın 10. ve 66. maddelerini ihlal eden öneriyi sunması bir tesadüf müdür?
6) ABD büyükelçisi, İsrail’in Orta Doğu’da güçlü bir üniter milli devlet istemediğini belirtirken, TBMM komisyonu sürecinin Türkiye’yi milli üniter devletten uzaklaştırarak, İsrail’in isteğini yerine getiriyor olması, devletin derin koridorlarında duyduğumuz yumuşak üniter devlet söylemi ile millî devletin tasfiye edilmesi anlamına mı gelmektedir?
7) Anayasanın giriş bölümünde değişiklik yaparak, bu bölüme ‘Türk milletini oluşturan etnik gruplar olarak Türk, Kürt, Arap ifadeleri mi yazılacaktır?’ Erdoğan’ın 12 Temmuz’daki Türk, Kürt, Arap 86 milyon ifadesi bunun için bir hazırlık mıydı?
8) Eğer böyle bir değişiklik yapılırsa, kurucu nitelik kazanacak ve siyasi kimlik vererek milletleştirmiş olacağınız etnik gruplar, Türkiye’nin zayıf bir anında ‘milletlerin kaderlerini tayin hakkı’ diyerek ayrılmak isterlerse, buna karşı nasıl bir önlem almayı düşünmektesiniz?
9) TBMM çatısı altında yapılan bu komisyon, Öcalan/PKK ile uzlaşmayı meşrulaştırmayı hedefleyen bir yapı olarak mı görülmektedir? Bu komisyona katılarak Öcalan’ı meşru bir siyasi aktör ve PKK’yı da siyasi bir organizasyon haline getirdiğinizin farkında mısınız?
10) Öcalan ile barış görüşmeleri yapılırken, PKK’nın Avrupa’daki TBMM’nin en büyük başarısı olan Lozan Antlaşması’nın tasfiyesi toplantılarını yürütmesinden rahatsız mısınız?
11) Öcalan, İmralı’dan yaptığı ve medya/sosyal medya aracılığıyla yayılan açıklamalarda Türk milletinin federasyon, özerklik gibi kavramlardan rahatsız olduğunu ifade ediyor. Bu bağlamda, Türkiye’de üniter milli devletin tasfiyesinin pozitif entegrasyon kavramı üzerinden gerçekleştirilmesini savunuyor. Böyle bir sürecin parçası olmak sizi rahatsız etmiyor mu?
12) 2011’den bu yana izlenen yanlış politikalarla Suriye’nin parçalanmasına sebep oldunuz. Bu, İsrail’in uzun süredir takip ettiği bir projeydi. Şimdi, İsrail’in Suriye’yi iç savaşa sürüklemek istemesi üzerine dert yanıyorsunuz. İsrail elbet bu isteğini gerçekleştirecektir. Siz, İsrail’in Suriye’yi iç savaşa sürüklemesi için yolu açmış oldunuz. İsrail iç savaşı başlatınca, Kuzey Suriye’yi ilhak ederek Misak-ı Milliyi gerçekleştirdik diyerek çok uluslu devlet projesini Türk milletine mi sunmayı düşünüyorsunuz?
13) Eğer Türk milletinden gizleyecek bir şey yoksa, bu komisyon neden kapalı kapılar ardında çalışmaktadır?”
