Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, çok sayıda Cumhuriyetçi aydın, gazeteci ve sanatçının başlattığı ”Ülkemizin uçurumdan yuvarlanmasına izin vermeyeceğiz” başlıklı imza kampanyasına ilişkin, imzacılara yönelik destek ve eleştirileri değerlendirdi.
Okuyan, “barış ve çözüm söylemleri” arkasında gizlenen dayatmalara dikkat çekerek, “Sürecin aktörleri” tarafından yapılan açıklamalara itiraz etti. “Tek kale maç mı yapacaklarını sanıyorlar?” sorusunu yönelten Okuyan, kampanyanın barış ve kardeşlik söylemleriyle yürütülen süreçte dayatılan tartışmalara karşı güçlü bir itiraz olarak öne çıktığını ifade etti. Barış ve kardeşlik taleplerinin ümmetçilik, etnik ve mezhepsel kimliklere dayalı yapılar ile yeni-Osmanlı hayalleri gibi unsurlarla sağlanamayacağını belirten Okuyan, “Bu unsurlarla kardeşlik ve barış olmaz” dedi. Okuyan, sürecin yönsüz ve çok aktörlü bir karaktere sahip olduğuna dikkat çekerek, özellikle Suriye’deki gelişmelerin belirleyici bir kriz başlığı oluşturduğunu vurguladı.
”SORGULAMADAN HİÇBİR YERE VARAMAYIZ”
Okuyan, çok hassas ve ilginç bir sürece girildiğini, iktidar için tam bir geriye dönüşün neredeyse imkansız olduğunu kaydetti. Bu bağlamda, parti olarak ‘süreci destekliyor musun, desteklemiyor musun’ ikilemini reddettiklerini dile getirdi. Okuyan, “Bu soru yanlıştır. Ülkenin sorunlarının kaynağını tartışmaya ve bu kaynağı kurutmaya çalışıyoruz” dedi. Kimilerinin ‘Lozan’ı tartışalım’ dediğini, kendilerinin ise ‘buradan bir yere varılamaz’ yanıtını verdiklerini belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin sınırlarının genişletilmesi gerektiğini savunanlara karşı, “Bugünkü sınırlar içinde eşitliği, refahı, aydınlığı tesis edelim” dediklerini ifade etti. Okuyan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu tartışma önerilerine de “Bunu tartışacaksak, elimizde tartışacak ne kalacak?” çıkışını yaptı. Bugünün ve ülkenin asli sorunlarının sorgulanmadan hiçbir yere varılamayacağını vurguladı.
Kampanyanın çağrı metninde, “Biz aşağıda imzası yer alanlar Türkiye’nin cumhuriyetçi birikimini bu iddianın arkasında durmaya çağırıyoruz: Ülkemizin uçurumdan yuvarlanmasına izin vermeyeceğiz. Barış ve kardeşlik istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin, Lozan Anlaşması’nın sorgulanmasını, mevcut sınırlarımızın tartışılmasını, yeni-Osmanlı hayallerini, Türkiye İmparatorluğu gibi gayrimeşru adlandırmaları, ümmetçiliği, etnik ve mezhepsel kimliklere dayalı siyasal yapı ve kurumları istemiyoruz. Barış ve kardeşlik, bağımsız ve laik bir ülke, eşitlikçi bir düzen, planlı bir ekonomi istiyoruz. Ülkemizin uçurumdan yuvarlanmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerine yer verildi.