Clinton’ın “Trump’ı Rusya ile ilişkilendiren bir kampanya onayladığı” iddialarının temelini oluşturan 27 Temmuz 2016 tarihli e-postanın, muhtemelen Rus istihbaratı tarafından uydurulduğu belirlendi.
GERÇEKTEN UZAK BİR YAZIM OLDUĞU ANLAŞILDI
Özel savcı Durham, bu e-posta ve ilgili belgeleri ayrıntılı bir şekilde inceledi. Elde edilen kaynaklar sayesinde, belgelerin aslında yazılmadığı ve mevcut içeriklerin çeşitli düşünce kuruluşlarından sızdırılmış parçaların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş olabileceği ortaya çıktı.
OBAMA’YA VATANA İHANET SUÇLAMASI
Trump’ın destekçileri, bu belgeleri “Clinton Planı” olarak adlandırarak eski Başkan Obama’yı “vatana ihanetle” itham ettiler. Ancak, raporun ekleri, iddiaların temelini oluşturan belgelerin güvenilir olmadığını ve Clinton kampanyasının Trump hakkında sahte bilgi yaydığına dair bir kanıt bulunmadığını açıkça ortaya koydu.
BİR BELGE YETERSİZLİĞİ
Durham, Clinton kampanyasındaki yetkililerin, Rusya’nın Demokratik Ulusal Komite’yi (DNC) hacklemesi ve Trump’ın Rusya ile olan bağlantıları konusundaki endişelerinin gerçek olduğunu belirtti. Ancak, bu endişelerin kampanya süresince koordineli bir komploya dönüşmesine yönelik bir delil bulamadığını vurguladı.
Trump yanlılarının uzun yıllar boyunca dile getirdiği “Clinton komplosu” teorisinin, sahte Rus istihbarat belgelerine dayandığı resmi olarak tescillenmiş oldu.