Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı merkezleri haline getiren dolandırıcılar, büyük bir vurgun gerçekleştirerek milyonlarca lira çaldı. 50 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği 6 Şubat depremlerini fırsat olarak gören bu dolandırıcılar, ünlü iş insanları da dahil olmak üzere birçok vatandaşı “bölgenin yeniden inşası için yapılacak deprem konutları ihalelerini verecekleri ve hazine arazilerini tahsis edecekleri” vaadiyle kandırarak büyük miktarda para aldı.
SAHTE GİRİŞ KARTI
Dolandırıcılar, vatandaştan para almak için hazırladıkları sahte ihale belgelerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 13, 14 ve 15. katlarında bulunan toplantı odalarında imzalatırken, bakanlık binasına giriş yapabilmek için sahte personel kartları düzenlediler. Genel müdür ve daire başkanı gibi unvanlar kullanan bu kişiler, dolandırıcılığın inandırıcılığını artırmak için Bakanlığın resmi hesabına para yatırttıkları tespit edildi. Dubai’de yaşayan iş insanı Haluk Yiğit Yalınkaya’nın yaklaşık 3 milyon dolar, Mersin’deki Gaye Okulları’nın sahibi Nezir Arslan’ın ise 7 milyon lira dolandırıldığı belirlendi.
15 KİŞİYE DAVA AÇILDI
Savcılık, yapılan soruşturma sonucunda, aralarında 86 yıl sonra kapanan Kayseri Erciyesspor’un eski Başkanı Saffet Külahçı’nın da bulunduğu 9’u tutuklu 15 şüpheli hakkında “resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık” suçlarından iddianame düzenledi. İddianame, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ayrıca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da idari bir soruşturma başlatarak, sonuçları Ankara Başsavcılığı’na bildirildi.
Parayı 4 çuvalla teslim etmiş
İddianameye göre, Turan Kandemir, Malatya’da deprem konutu inşa etmek istediğini belirtiyor. Bu durumu öğrenen Ankara’da oturan İlhan isimli arkadaşı aracılığıyla dolandırıcılara yönlendirilmiş. Kandemir, işlerin yürümesi için vekalet verdiğini ve bir ay sonra ihale işlerinin tamamlandığı bilgisini aldığını ifade etti.
– Kandemir, kendisini bakanlığa yönlendirdiklerini, orada 14. kattaki toplantı odasında Malatya’da 200 adet köy evi yapımına dair belgeleri imzaladığını aktardı. İşi aldığını düşünen Kandemir, aracının bagajındaki 11 milyon 250 bin lira tutarındaki parayı teslim etti. Ancak 7 ay boyunca kendisinden haber alınmayınca dolandırıldığını anladı.
Çakarlı araçla Beştepe’ye götürüp toplantı yapmışlar
İzmir’den Ankara’ya çağrılan Yusuf Ateş, dolandırıcılarla birlikte çakar lambalı bir araçla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne giriş yapıyor. Şoför, Ateş’i başdanışmanların odalarının bulunduğu holden geçirerek bir odaya götürüyor. Kendini Zafer olarak tanıtan biri, 3 belgeleri imzalatırken Ateş’e parayı sorduğunda, Ateş paranın aracında olduğunu belirtmiş. İlgili arsanın ödemesi olan 6 milyon 500 bin lirayı, tüm işlemlerin Külliye’de gerçekleştiği ve hiçbir olumsuz durum olmadığı için teslim ettiğini aktarıyor.
ONAY VAKİT ALIYOR
Ateş, ikinci arsa için tekrar Ankara’ya çağrıldığını ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Zafer ile buluşarak 7 sayfalık sözleşmeye imza atıp 1 milyon lira daha ödediğini kaydetti. Aynı gün İzmir’e dönen Ateş, Zafer’in kendisini arayarak “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile evrak hazırlanacak, onay süresi biraz vakit alıyor” dediğini belirterek beklemesini istediğini ifade etti. Ancak bir süre sonra Zafer’e ulaşamayınca dolandırıldığını anladı.
Avukatı bile inandırdılar
Dolandırıcıların en büyük vurgunu yaptığı olay, Dubai’de yaşayan iş insanı Haluk Yiğit Yalınkaya’nın dolandırılması oldu. İddianameye göre, Türkiye’de inşaat projesi için arazi arayan Yalınkaya, İstanbul ve Bodrum Türkbükü’nde bulunan 5 arazinin alımı için Salih Usta’ya vekalet verdi.
– Yalınkaya, Usta’yı, 2 yıl önce tanıştığı ve kendisini bakanlıkta müdür olarak tanıtan Mehmet Güroğlu ile buluşturdu. Güroğlu, Usta’ya bakanlıktaki işleri “amirim” dediği Mehmet Savaş ile birlikte takip ettiklerini söyledi. Usta, Yalınkaya’nın işleri için bakanlığa çağrıldığında avukatını da yanına alarak gidiyor. Gösterilen evrakta avukatının herhangi bir usulsüzlük görmediğini belirtmesi üzerine imza attıklarını anlattı.
– İmzaların ardından dolandırıcılara toplamda 2 milyon 920 bin dolar ödendi. Yalınkaya ve Usta, dolandırıcıların bir kısmını “örtülü ödeneğe vereceğiz” diyerek istediklerini ifade etti. Olay sırasında Yalınkaya’nın telefonuna gelen bir mesajın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan geldiğini düşündüğünü, polisle iletişime geçtiklerinde dolandırıldıklarını anladıklarını belirtti.
İŞTE O YÖNTEMLER:
Kapıda karşılama
Başsavcılık, suç duyurusu sonrası başlatılan soruşturma kapsamında Bakanlığın kamera kayıtlarını inceledi ve şüpheli ile mağdurları tespit etti. İncelemelerde, mağdurların Bakanlık girişinde dolandırıcılar tarafından karşılanarak, 13, 14 ve 15. katlarda kendisini üst düzey yetkili veya daire başkanı olarak tanıtan Mesut Kupen ya da Nurgül Kara’nın yanına götürüldüğü belirlendi.
Eski hakim tanıştırmış
Mersin’deki Komşu Mağazaları ve Gaye Okulları’nın sahibi Nezir Arslan, dolandırıcılarla eski hâkim Bekir Kara’nın tanıştırıldığını ifade etti. Arslan, Hatay’da deprem konutu inşaat ihalesi için Ankara’da Fatma Gül Güner isimli bir kadınla görüştürüldüğünü kaydetti. Ankara’ya çağrılan Arslan’a bakanlığın 15. katındaki toplantı odasında sözleşme imzalatıldı ve bu süreçte dolandırıcılara 7 milyon lira ödendi.
Bakanlık hesabına ödeme
Dolandırıcılar, danışmanlık hizmeti için 7 milyon lira ödeyen Arslan’a ikna edici olması için bakanlık hesabına 40 bin lira harç yatırmasını sağladı. İşlemlerin uzaması üzerine Arslan, Bakanlık’a giderek Yasemin Çelik ile görüşmek isteyince gerçeği öğrendi. Yasemin Çelik ismindeki daire başkanıyla makamında görüşen Arslan, kendisini karşılayan kişinin gerçek Yasemin Çelik olmadığını anladı.
Külliye’de evrak imzalama
Yusuf Ateş, İzmir’deki bir hazine arazisinin tahsis edileceği vaadiyle Cumhurbaşkan