Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, dün partisinin genel merkezinde Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısına başkanlık etti.
Toplantının gündem maddeleri arasında partinin yaz dönemi faaliyetleri, devam eden orman yangınları ve yeni çözüm süreci yer aldı.
Orman yangınlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan CHP yöneticileri, “Burada asıl mesele önceden tedbir almak. Her yaz dönemi aynı konuları tartışıyoruz. Yıllardır bu konuda uyarılar yapıyoruz. İlk uyarılarda gereken adımlar atılsaydı, bu noktaya gelinmezdi. Geçen yıl kasım ayında 2025 bütçesini konuştuğumuzda, uçak filosunun genişletilmesi ve daha fazla personel alınması gerektiğini belirtmiştik. Meclis, bu tür önlemleri almak için vardır. O dönemde söylediklerimiz dikkate alınmadı ve şimdi bu durumla karşı karşıyayız. Yangınları söndürmek için elimizden geleni yapıyoruz, ancak asıl mesele bu önlemleri bütçe döneminde almak.” şeklinde ifade etti. Ayrıca, zeytinliklerin madenciliğe açılmasına neden olan düzenlemeye atıfta bulunan kurmaylar, “O dönemde 50 bin ağacın kesilmesi konuşulmuştu. Şimdi kim bilir kaç ağaç yandı. Yanan bölgelerin imara ve madenciliğe açılması gündeme geliyor. Bu şekilde sorunlarımızı nasıl çözebiliriz? İktidarın hesabı, herhalde tüm ağaçları yok ederek orman yangını sorununu çözmek.” yorumunu yaptı.
‘CHP VARSA KİMSE KORKMASIN’
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, MYK toplantısı sonrası yeni çözüm süreci çerçevesinde Meclis’te kurulacak komisyon hakkında değerlendirmelerde bulundu. “Kendi önerdiğimiz komisyona girmeyecek halimiz yok” diyen Yücel, “Millet, milletvekillerini çalışsınlar diye görevlendiriyor. Elbette gireceğiz. Ancak adını biz belirleriz, istediğimiz nisapla karar alırız gibi bir anlayışın içinde olamayız. Genel Başkanımız, komisyonla ilgili eşit temsil ya da nitelikli çoğunlukla karar alınması gerektiğini açıkça ifade etti. Demokratikleşme amacıyla kurulan bu komisyonda, Türkiye’ye olumlu katkılar sağlayacak kararlar alınması bekleniyor. Komisyonun işleyişinde demokrasi talep etmek en doğal hakkımız. Bu nedenle komisyonda eşit temsil ya da nitelikli çoğunlukla karar alınacağına dair yetkili bir açıklama yapılsın, biz de komisyona katılalım.” diye konuştu. Yücel, “O komisyonda başta şehit aileleri ve gaziler olmak üzere terörden etkilenen tüm kesimlerin sigortası CHP’dir. CHP’nin olduğu yerde anayasa değişikliği tartışılmaz. O komisyonda CHP varsa kimse korkmasın. Asıl o komisyonda CHP’nin olmaması risktir. CHP, komisyonla ilgili herkesin duyduğu endişelere karşı denetim ve itiraz görevi görecektir. Ayrıca Diyarbakır’da demokrasi, İstanbul’da otokrasi ya da Doğu’da barış, İstanbul’da savaş söylemlerine izin vermeyeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu. Komisyona CHP’den hangi isimlerin katılacağı sorusuna yanıt veren Yücel, önceliklerinin hassasiyetlerinin karşılanması olduğunu belirterek, “Demokrasi ve Adalet Komisyonumuzda olan arkadaşlarımız katılabilir, dışarıdan da katılımlar olabilir. Ancak bizim için önemli olan komisyonun işleyiş biçimi, temsil oranı ve karar alma süreci. CHP’nin bu konudaki hassasiyetleri giderilirse, komisyonda görev alacak birçok nitelikli arkadaşımız var.” şeklinde konuştu.
‘İKTİDARIN ADALET BORCU VAR’
CHP’liler, komisyona üye verme ihtimallerinin her senaryoda sınırlı olduğunu belirterek, “Eğer nitelikli çoğunluk veya eşit temsil beklentimiz karşılanmazsa üye vermeyiz.” dediler. Bu bağlamda, kamuoyunda CHP’nin komisyona üye verme olasılığı üzerinden yapılan “CHP üye vermezse Eylül’de kurultay davası üzerinden CHP’ye yüklenilir” ya da “Üye verirse Ekrem İmamoğlu tahliye edilebilir” gibi yorumlara karşılık, “Bu ihtimallerin gündeme gelmesi son derece üzücü. CHP, ilkelerine göre hareket eder ve bu ilkelerini asla pazarlık konusu yapmaz. Bu tartışmalar bile ülkedeki adaletsizliklerin siyasi sebeplerle ortaya çıktığını gösteriyor.” ifadeleri kullanıldı. “İktidarın bu ülkeye bir adalet borcu var.” diyen kurmaylar, “İnsanlar, Beylikdüzü Belediye Başkanımız Murat Çalık’a yapılanları görüyor. Diğer belediye başkanlarımıza yönelik uygulamaları da biliyorlar. Sadece bizim başkanlarımıza değil; kayyum atanan Ahmet Türk gibi isimlere yapılanları da görüyorlar. AİHM kararlarının hiçe sayılması, siyasi tutukluların durumu ortada. İnsanlar bu konuda bir adım atılmasını beklerken, komisyonun sadece iktidarın belirlediği çerçevede, onların çoğunluğuyla bir iş çıkartmasını toplum kabul etmez. Bu nedenle beklentilerimizin karşılanmasını istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundular.
SÜREÇTE 30 ASKER ŞEHİT OLDU
“Terörsüz Türkiye” sloganı kullanıldığından bu yana şehit olan askerlerin sayısına dikkat çeken CHP Sözcüsü Deniz Yücel, “İskenderun’da aşırı sıcak altında eğitim gören 7 askerimizden 2’si yaşamını yitirerek şehit oldu, 5 askerimiz ise yaralandı. Aşırı sıcak etkisi altında askerlerimizin can vermesi, böyle bir facianın yaşanması resmen bir cinayettir. Bu ülkede bize ‘Askerlerimiz neden su içmedi?’ sorusunu sordurtan sizler, ancak ‘terörsüz Türkiye’ diye haykıran yine sizlersiniz. Terörsüz Türkiye dediğiniz günden bu yana 30 şehit verdik! Hem de önceden hiç duymadığımız sebeplerden. Demek ki terörsüz Türkiye demek yetmiyor; biz şehitsiz Türkiye istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
