Bursa’da, sürücüsünün yolun karşı şeridine park etmek istediği otomobile çarpan motosikletin sürücüsü Serdar Acar (26), yaşamını yitirdi.
Kaza sonrasında gözaltına alınan otomobil sürücüsü Onur Ö. (36), konutu terk etmeme şartıyla serbest bırakıldı. Oğlunun evlilik hazırlığı yaptığını ifade eden Fatma Acar (51), “Ben ona düğün yapacaktım. Ama o düğününü, kazada öldüğü ayın 11’inde oğluma yaptım. Çok güzel bir düğün yaptım, gömdüm oğlumu toprağa. Ben adalet istiyorum, çocuğumun hakkını istiyorum” dedi. Her gün gittiği nişanlısının mezarının başında gözyaşı döken Merve Güneş ise Serdar Acar’ı, nişan yaptıkları 11 Temmuz’un yıl dönümünde toprağa verdiğini belirtti.
Kaza, 11 Temmuz günü Nilüfer ilçesi Minareliçavuş Caddesi’nde meydana geldi. Babasıyla birlikte çalıştığı inşaata gitmek üzere yola çıkan Serdar Acar’ın kullandığı motosiklet, simit almak için karşı şeride park etmek isteyen Onur Ö.’nün kullandığı 34 CDA 812 plakalı otomobile çarptı. Başında kask bulunan Acar, motosikletten fırlayarak metrelerce savruldu. Yaralanan Acar, çağrılan ambulansla Bursa Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı ancak doktorların tüm müdahalesine rağmen aynı gün hayatını kaybetti.
Güvenlik kamerasına yansıyan kazanın ardından polis tarafından gözaltına alınan Onur Ö., ifadesinde, “Sabah iş yerime giderken simit almak istedim. Simit satan iş yeri sol tarafımda olduğu için sinyal verdim. Gelen olmadığını fark edince dönüş yapmak istedim. İsmini daha sonra öğrendiğim Serdar Acar, bu sırada motosikletiyle hızlı bir şekilde karşı istikametten gelerek aracıma çarparak yaralandı. Yardımına koştum. Öldüğünü öğrendiğimde çok üzüldüm” şeklinde konuştu. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Onur Ö., tutuklanma talebiyle çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza mahkemesince, konutu terk etmemesi koşulu ile serbest bırakıldı.
‘ŞÜPHELİNİN SERBEST KALMASI KAMU VİCDANINI YARALAMIŞTIR’
Acar ailesinin avukatı Büşra Cansu Budak, “Olay yerine gelip ilk rapor tutan polis memurlarının trafik kazası tespit tutanağına göre asli kusurlu olan tarafın araç sürücüsü Onur Ö. olduğu belirtilmiş. Dosya içerisinde mevcut kamera kayıtlarına göre sinyal vermediği açık bir şekilde belli olan şüpheli, görüşünü engelleyecek herhangi bir engel bulunmamasına rağmen aracını aniden sol tarafa çevirmesi sonucu gencecik bir kişinin hayatını sonlandırması sonucunda ölüme neden oldu. Mevcut uygulamalarda basit bir yaralama suçundan dahi kişiler tutuklanırken toplumsal infiale sebebiyet verecek şekilde ölüm sonrası şüphelinin serbest kalması kamu vicdanını yaralamıştır” ifadelerini kullandı.
‘OĞLUMA DÜĞÜN YAPACAKTIM’
Oğlunu toprağa verdikleri günün kendileri için 2’nci bir yıkım olduğunu belirten Serdar Acar’ın annesi Fatma Acar, “Diyecek bir şey bulamıyorum aslında. Bizi dün gene bir daha öldürdüler, ona ev hapsi verdikleri için. Çocuğumu biz tekrardan gömdük. Adalet istiyorum, başka bir şey istemiyorum. Hapse girmesini istiyorum. Ben oğluma düğün yapacaktım ama ben ayın 11’de oğluma düğün yaptım. Çok güzel bir düğün yaptım, gömdüm oğlumu toprağa. Ben adalet istiyorum, çocuğumun hakkını istiyorum” diye konuştu.
‘BÜTÜN HAYALLERİMİZ SUYA DÜŞTÜ’
Serdar Acar’ın nişanlısı Merve Güneş, “Biz 1 senedir nişanlıyız, 4 senedir de tanışıyoruz. Nişanlanalı 1 sene oldu. Tam 1 sene olduğu gün sevdiğimi toprağa verdim. Yani bizim çok hayallerimiz vardı, bütün işlerimiz düğün tarihimiz hazırdı. Seneye yazın düğünümüz olacaktı. Yani bizim bütün hayallerimiz suya düştü. Ben sevdiğimi toprağa verdim” dedi.
‘SEVDİĞİMİN KANI YERDE KALMASIN’
Nişanlısının mezarı başında gözyaşı döken Güneş, kazaya neden olan sürücüye verilen ev hapsi kararına anlam veremediğini belirterek, “O zaman önüne gelen herkes öldürsün, 15 gün hapis yatsın, sonra ev cezasına çarptırılsın. Yani bu çok saçma bir şey. Ben adalet istiyorum, sevdiğimin kanı yerde kalmasın. Yani cezasını çekmesini istiyorum. Bizim bütün hayallerimiz yarım kaldı. Sürücünün görüş mesafesi açık, hiçbir şekilde önüne engel olan bir şey yok. Sinyal vermesi gerektiği yerde sinyal vermiyor” ifadelerini kullandı.
‘BENİM HER ŞEYİM GİTTİ’
Acı haberi hastaneden aldıklarını ifade eden baba Dursun Acar (53), “Olay günü birlikte çalıştığımız oğlum geç kaldığı için yolunu gözlüyordum. Bu sırada eşim telefon açıp bana, ‘Hastane polisi arıyor, oğlunuz kaza geçirdi, yaralı olarak hastaneye gitti’ dedi. Maalesef çok üzücü bir haber aldık, oğlumun hayatını kaybettiğini öğrendik. Bizim hayatımız, benim her şeyim gitti. Kazanın ardından adliyeye gittik. Tutuklandığını düşündüğümüz sanık, maalesef ev hapsindeymiş” diye konuştu.