Yunanistan, “Ekosistemi koruma” gerekçesiyle Ege ve İyon denizlerinde 780 milyon Euro harcayarak toplam 28 bin kilometrekarelik bir “Deniz Parkı” alanı ilan etme kararı aldı. Bu durum, bölgede kaygılara yol açtı. Ege’deki deniz parklarından biri, Milos (Değirmenlık) adasının batısından Nisiros (İncirli) adasına kadar uzanan 9 bin 500 kilometrekarelik bir alanı kapsamaktadır.
TÜRKİYE ALEYHİNE
Bölgenin, Datça yarımadasına kadar uzanarak Türkiye’nin karasularını tehdit edeceği belirtiliyor. İkinci alan ise İyon Denizi’nde Kefalonya ve Kithira adası açıklarında yer alıyor. Yunanistan’ın bu “Deniz Parkı” ilanı, Ege’deki nüfuzunu Türkiye aleyhine genişletme, deniz trafiği üzerinde kontrol sağlama ve açık deniz balıkçılık faaliyetlerini engelleme amacı taşıdığı iddia ediliyor. Ayrıca, bu kararın Yunanistan’ın Ege’deki karasularını önce 6 milin üzerine, ardından 12 mile çıkarma planının bir ön hazırlığı olduğu öne sürülmektedir.
Güney Kıbrıs da benzer şekilde “Deniz Parkı” ilanı için hazırlıklar yapıyor. Rum yönetimi, bu bölgede ABD ve Katar ortaklığıyla doğal gaz ve petrol arayışında. Bu durum, Güney Kıbrıs’ın KKTC’nin deniz parsellerine yönelik hak iddialarını ve KKTC’nin deniz yetki alanına yönelik Rum tacizlerini yeniden gündeme getirebilir.
EGEMENLİK VURGUSU
Türkiye, Yunanistan’ın “Deniz Parkı” ilanının Ege’de yeni sorunlara yol açacağına dair tepkisini dile getirdi. Yunanistan’ın, kendisine ait olmayan ada ve adacıkların statüsünü değiştirmeye çalıştığına dikkat çekildi. Yunan Dışişleri Bakanlığı ise, Türkiye’nin çevresel bir konuyu siyasallaştırmaya çalıştığını iddia ederek bu eleştirileri reddetti.
SAVAŞ SEBEBİ SAYILIYOR
Uluslararası hukuka göre bir devletin karasularında “Deniz Parkı” ilan edilebiliyor. Ancak Yunanistan’ın Türk karasularına kadar uzanan bu hareketi, Ege’deki karasularını 12 mile çıkarma amacının bir parçası olarak değerlendiriliyor. TBMM, 1995 yılında 12 milin “Savaş nedeni” sayılacağına dair bir karar almıştı.
Cem Gürdeniz
‘Şantaj cephesi destek veriyor’
“Mavi Vatan” kavramının mimarı emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Yunanistan’ın kararını değerlendirirken, “Yunanistan, Ege’de yeni hamlelerle kendisine devredilmemiş 153 ada, adacık ve kayalığın statüsünü sömürmeyi hedefliyor. Deniz Parkları ile Ege’deki yüzde 49’u açık deniz olan alanı kendi kıta sahanlığına eklemeyi amaçlıyor. ABD, İngiltere ve AB’nin desteğiyle Yunanistan tarafından sıkıştırıldığımızı kabul edemeyiz.” dedi.
Rum yönetimi, ABD-Katar konsorsiyumu adına sondaj yapmak için Valaris DS-9 adlı gemiyi kiralamıştı.
RUMLAR DA AKDENİZ’E GÖZ DİKTİ
Türkiye’nin sondaj gemilerini bölgeden çekmesiyle birlikte Rumlar, Doğu Akdeniz’de aktif olarak yerleşti. Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesiyle çakışan Kıbrıs açıklarındaki 5. parselde yoğun bir şekilde gaz arayışında oldukları bildiriliyor.