CHP’nin beşinci Genel Başkanı Altan Öymen anısına CHP Genel Merkezi’nde bir tören düzenlendi. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Açılışta, Altan Öymen’in özgeçmişi katılımcılara aktarıldı.
CHP lideri Özgür Özel, Meclis’teki anma töreninin ardından partisinin eski liderlerinden Hikmet Çetin’i makam aracına bindirerek CHP Genel Merkezi’ne cenaze aracıyla geldi.
Altan Öymen’in kızı Aslı Öymen, CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen anma etkinliğinde duygularını paylaştı.
“SEVGİ DOLU BİR İNSANDI”
Gözyaşlarını tutamayan Aslı Öymen, yaptığı konuşmada şunları ifade etti:
“CHP ailesinin bir parçası olmaktan büyük gurur duyuyorum. Türkiye basın camiası ve CHP, Altan ağabeyimizi kaybetti; biz ise babamızı kaybettik. Babam her zaman bize öncülük etti ve yol gösterdi. Torunlarına ve anneme olan sevgisiyle, sevgi dolu bir insandı. Demokrasiye olan bağlılığı evde de kendini hissettiriyordu. Çok demokratik bir ortamda büyüdük, bu değerleri içselleştirmişti. Babamın bu kadar sevildiğini biliyordum ama bu kadar büyük bir sevgiyle anılacağını tahmin etmemiştim. Partideki teveccüh ve çıkan yazılar için teşekkür ederim.”
“GAZETECİLİK SİMGEMDİ”
Cumhuriyet Vakfı Genel Sekreteri ve gazetemiz yazarı Işık Kansu, törende şunları dile getirdi:
“Altan Ağabey ile ilk tanışmam, gazeteciliğe başladığım 70’li yılların ikinci yarısında gerçekleşti. O, benim için gazetecilik simgesiydi. Uğur Ağabey ile birlikte iktidarı sarsan bir gazeteci olarak tanınırdı. Dönemin başbakanının yeğeninin hayali ihracat dosyasını ortaya çıkarmıştı.
12 Eylül sonrası, en zor dönemlerde bile yanımızda oldu. Gazetecilikte nesnel ama ilkeli bir duruş sergiledi. Bize, meslektaşlarımıza bu anlamda örnek oldu. Siyasette de tutarlı bir duruş sergileyen Öymen, yaşamı boyunca izlediği yol ve iyi insanlığıyla halkın kalbinde yer edindi. Onun anısı önünde saygıyla eğiliyorum.”
“FELEĞİN ÇEMBERİNDEN GEÇMİŞ BİR YİĞİT”
Eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Altan Öymen ile olan anılarını paylaşarak şöyle konuştu:
“Cumhuriyet gazetesini okumaya başladığımda Altan Öymen’i tanıdım. Lise yıllarımda kaleminin gücünü her zaman biliyordum. Rahmetli Uğur Mumcu ile birlikte yazılar yazarlardı. Bir süre bürokrasiden emekli oldum ve Altan Bey beni genel merkeze davet etti. Sosyal politikalar konusundaki düşüncelerimi aktardım. Birçok toplantıda birlikte olduk. En son 93. yaş gününde evindeydim; mumları üflerken derin bir nefes alıp tek seferde söndürdü. Feleğin çemberinden geçmiş bir yiğit olarak tanımlanabilir. Hayatın zorluklarını yaşamış biriydi ve partimizin tarihini en iyi bilenlerden biriydi. Onu rahmet ve minnetle anıyoruz.”
MURAT KARAYALÇIN GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI
CHP’nin eski Genel Başkanı Murat Karayalçın, Öymen’i anarken gözyaşlarına engel olamadı. Karayalçın, “Son 20 yılda aramızda bir dostluk oluştu. Kendisine her zaman saygı duydum ama dost da olduk. Elveda Altan Ağabeyim” dedi.
Özgür Özel, Altan Öymen ile anılarını paylaştı:
“En zor ve en kolay görünen kararlarda hep danışmaya çalıştım ve faydasını gördüm. Bir gün onu aradığımda ‘genel başkanım’ diyerek açtı. ‘Hayırlı olsun, yeni telefon almışsınız’ dedim. ‘Hayır efendim, sık aradığınız için numaranızı ezberledim’ dedi.
Genel Başkanlığı dönemimde, parti meclisi oluşturulamadığı bir dönemde İstanbul’daki ilk programda birlikteydik. Program sonrası bir otel çıkışında asansörün kapısında binmeyip geri döndü. ‘Siz partililiğin gereğini yaptınız, ben iki hanımefendiyi arabalarına kadar götüreyim’ dedi. Bu centilmenliği başka nerede bulabilirsiniz?
“75 YILDIR TAM BİR NEFER”
75 yıl boyunca tam anlamıyla bir neferdi. Tüzük değişiklikleri sırasında, genel başkanların görüş alması gereken konular benim görevimdi. Yemek yerken tüzük üzerinde sohbet ettik. ‘Ne içersiniz?’ dediklerinde, ‘Öldür Allah ben söylemeden kimse söylemez’ dedim. Balık çorbası dedim. ‘Genel başkan ne içerse onu içeceğiz’ dediler. Tatlı meselesine gelince, ‘Benim aram yok…’ dedim. ‘O zaman örgüt disiplini bir yere kadar, ne tatlı var evladım?’ dedi.
Geçtiğimiz gün, memleketi Trabzon’da birçok medya organının yayınlamadığı bir mitingde hemşerileri ona alkışlarla veda etti. ANKA, sesimizi tüm Türkiye’ye duyuruyordu. Bugün sesimiz, mitinglerimiz sansürlenmiyorsa, onun kurduğu ajans sayesinde. Son anına kadar meyve vererek yaşadı ve umut verdi. Onunla oturup sohbet eden, gazeteciliği birlikte yapan herkes minnettar. 31 Mart akşamı yaptığı konuşmanın, partiyi birinci yapmanın önemini her zaman vurguladı. Genel başkanımıza vefamızı, CHP’yi birinci parti ve iktidar yaparak ödeyeceğiz.”