Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili Vahap Seçer, hukuki süreçlerdeki tutumları eleştirerek “Belediye başkanı nereye kaçacak?” sorusunu gündeme getirdi. Seçer, “Eğer suç sabitse ve kaçma ya da delil karartma riski varsa tutuklama gerçekleşir. Ancak suçluluğu kanıtlanmamış bir bireyi kamuoyuna teşhir etmek adalet değil, linçtir” şeklinde konuştu.
‘1414 BELEDİYENİN HAKKINI GÖZETECEĞİM’
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutuklanmasının ardından TBB Başkan Vekilliği görevine atanan Seçer, bu görevin sadece CHP’li belediyeler için değil, Türkiye genelindeki tüm belediyeler için yürütüldüğünü vurguladı. “Hangi partiden olursa olsun, belediyelerin hakkını koruyacağım” dedi.
‘BELEDİYECİLİK SİYASET ÜSTÜDÜR’
Seçer, üreticilere yönelik desteklerin artırılmasına da değinerek, 2025 yılı için tarım destek bütçesinin yüzde 80 oranında artırılarak 215 milyon TL’ye çıkarıldığını belirtti. Bu artırımı “en değerli yatırım” olarak tanımladı. Belediyeciliğin siyasi bir kimlikten bağımsız, vatandaş odaklı bir anlayışla yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken Seçer, “Vatandaşlarımızın partisi ne olursa olsun, bizim başımızın tacıdır” ifadelerini kullandı.
Toplumsal adalet konusuna da değinen Seçer, belediye başkanlarının kamu görevi ifa ettiklerini ve elbette yargılanabileceklerini ifade etti. Yargı sürecinin bağımsız, tarafsız ve onurlu bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti: “Hiç kimse yargılanmaktan korkmaz. Ancak yargının siyasallaşması, insan onurunun ayaklar altına alınması demektir. Türkiye’de hukuk sisteminin güvenilir bir yapıya kavuşması hepimizin ortak çıkarıdır.”