Fethullah Gülen çetesinin 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirmeye çalıştığı darbe girişimi ile ilgili olarak Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nde ’15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ anma etkinliği düzenlendi.
Etkinliğe Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Sedat Önal ev sahipliği yaptı. Törende, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’nin bir konuşma yaptığı ve bazı Kongre üyelerinin video mesajlarla katıldığı belirtildi.
Eski ABD Büyükelçisi Jeffrey, 2008-2010 yılları arasında Ankara’da görev yaptığı dönemde FETÖ çetesi, AKP ile cemaat arasındaki ilişkiler ve Fethullah Gülen’in ABD ile olan bağlantıları hakkında geniş bilgiler edinmiş olabileceğini vurguladı.
Ayrıca Jeffrey, Ankara’ya gitmeden önce, o dönemdeki Başkan George W. Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı olarak görev yapıyordu.
Jeffrey, bu konularda en fazla bilgi sahibi olan Amerikan yetkililerinden biri olarak biliniyor. Bu nedenle her yıl 15 Temmuz anma etkinliklerine davet edilerek konuşma yapıyor.
Bu yıl da Washington Büyükelçiliği’nde düzenlenen anma etkinliğinde bir konuşma gerçekleştirdi. Jeffrey, Türkiye’nin FETÖ ile mücadelesinde hem yurtiçinde hem de yurtdışında önemli ilerlemeler kaydettiğini ifade etti. Ayrıca, ABD-Türkiye ilişkilerinin son dönemlerde hiç olmadığı kadar yakınlaştığını da dile getirdi.
Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Önal, FETÖ’nün ABD de dahil olmak üzere birçok ülkede farklı şekillerde varlığını sürdürdüğünü belirtti. Bu durum, akıllara hangi bilginin doğru olduğuna dair sorular getiriyor.
James Jeffrey’nin Ankara’da Büyükelçi olduğu yıllarda, Fethullah Çetesi’nin etkinliğinin zirveye ulaştığı bir dönem yaşanıyordu. ‘Ergenekon-Balyoz Kumpasları’ birbirini izliyor, FETÖ ülkede terör estiriyordu. Türk Ordusu, tarihinin en büyük darbelerinden birine maruz kalırken, AKP yönetimi olan biteni sessizce izleyip onaylıyordu.
ABD yönetimlerine gelince; Jeffrey’nin Türkiye’deki görev süresinde, ABD’de George W. Bush ve Barack Obama başkanlık yapıyordu. Bu dönemde Gülen, Amerikalı dostlarının referansıyla Pensilvanya’daki çiftliğinde darbe planları yapıyordu. Türkiye’den de AKP’li isimlerin sık sık ziyaret ettiği bir süreçti.
FETÖ’nün Amerika’da örgütlenmesine dair bir kitabım mevcut. (ABD’nin Özel Din Görevlisi- Yılmaz Polat- Milenyum Yayınları)
Tüm yabancı büyükelçilerin, görev yaptıkları ülkedeki gelişmeleri kendi yönetimlerine rapor etme yükümlülüğü vardır. Telgrafların gizlilik derecesi duruma göre değişiklik göstermektedir.
James Jeffrey, Ankara’daki görev süresince Washington’a Fethullah Gülen Cemaati’nin Türkiye’deki faaliyetleri ve AKP’nin durumu hakkında çok sayıda telgraf göndermiş olmalıdır. O yıllarda Türkiye’nin gündeminde başka bir konu yoktu.
Ne de olsa NATO’nun ikinci büyük ordusu büyük bir darbe ile karşı karşıyaydı. Bu bağlamda Büyükelçi’nin telgrafları son derece önemliydi.
Jeffrey, Türkiye Büyükelçiliği’ndeki konuşmasında, o dönemdeki AKP-FETÖ ve ABD ilişkilerine biraz daha değinseydi, bu durum önemli bir bilgi kaynağı olabilirdi. En azından darbe öncesinde Ankara-Washington hattında neler yaşandığına dair bir fikir sahibi olabilirdik.
Yoksa yalnızca Türkiye’nin FETÖ ile mücadeledeki ilerlemelerinden ve ABD-Türkiye ilişkilerinin yakınlaşmasından bahsetmesi, 15 Temmuz’daki hain darbe girişimini yeterince açıklamıyor.
Gerçi daha önceki açıklamalarında Jeffrey, “Benim bildiğim kadarıyla Gülen hareketi orduya önemli ölçüde sızmıştı. Polis ve yargıya aşırı sızmalar daha önce gerçekleşmişti. Bunlara Türkiye’de görev yaptığım yıllarda şahit oldum” şeklinde ifadelerde bulunmuştu. Ancak, kendi görev süresindeki ABD desteğine de değinmesi önemli olabilirdi.
Gülen yapılanmasının devlet içindeki gücünün endişe verici boyutlara ulaştığına dair Washington’a gizli yazışmalarda bildirimde bulunduğuna dair iddialar mevcut. Ancak bunları kendi ağzından dinlemek ve detaylandırmak, tarih açısından önemli bir belge olabilirdi.