1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Zafer Partisi’nde İstifa Krizi Büyüyor!

Zafer Partisi’nde İstifa Krizi Büyüyor!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Zafer Partisi, içindeki istifa krizleriyle gündemde. Saraçhane’de yapılacak olan ‘100. Kara gün’ buluşmasına partiden kimsenin katılmayacağına dair Genel Merkez’den gelen talimat, büyük bir tepkiyle karşılandı.

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bartu Soral, sosyal medya üzerinden yaptığı bir açıklama ile istifasını duyurdu. Soral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“KAMUOYUNA

Bu dönemde anayasal ve yasal haklarımızın tamamen askıya alındığı, muhalif olanlara yapılan muamelelerin kabul edilemez olduğu bir ortamda, Sayın Ümit Özdağ’ı hukuksuzluktan kurtarmak en önemli görevimizdi; bunun için hep birlikte çaba sarf ettik.

Son 23 yılda Türkiye’nin, AKP iktidarı altında yaşadığı ekonomik, sosyal ve hukuki sorunlar herkesin malumu… Bu tespitleri sürekli yapıyoruz.

Ancak sadece tespit yapmak yetmez; çözümler de üretmeliyiz ve bunları milletin önüne koymalıyız. Bu yıkımı onarabilmek ve Atatürk devrimlerini tamamlayabilmek için “adeta 1923’teki gibi bir kurucu kadro” gerekmektedir.

Bu konuyu, 21 Mayıs tarihli X mesajımda şu sözlerle dile getirmiştim;

“(…) ben, gerek toplumun Atatürkçü, aydın, entelektüel kadrolarına ulaşmak ve onları partiye katarak toplumsal sinerji yaratma noktasında, gerekse ideolojik bakış ve davranış biçimi olarak partiye egemen olan eğilimin bugünün ihtiyaçlarına yanıt vermekte yetersiz kaldığını düşünüyorum.”

“Kurucu kadro” olarak tanımladığım yapıda, Türker Ertürk, Ümit Kocasakal, Adnan İslamoğulları, Ahmet Yavuz, Servet Avcı gibi tanınmış, Atatürkçü ve deneyimli isimlerin yer alması gerektiğine inanıyorum.

Zafer Partisi’nin, kurumsal ve ortak akılla yönetilen bir kadro partisine dönüşmesi gerektiğine inanıyorum.

İktidarı hedefleyen, mevcut bölgesel ve ulusal kaosla baş edebilecek bir parti için böyle donanımlı bir kadro ile ortak akılla yönetim şarttır.

Bu isimler, “gel beraber siyaset yapalım” gibi bir çağrıyla değil, ortak akıl ve ortak yönetim taahhüdü ile ikna edilebilir.

Kadro partisinin özünde bu temel unsur yatmaktadır.

Ancak Sayın Ümit Özdağ’ın genel başkan olarak bu konudaki görüşleri ve tercihleri daima benimkinden farklı oldu.

Hukuksuz tutukluluğunun ardından kadro, kurumsallaşma ve Atatürkçü cenaha açılma konusundaki duruşunun da değişmediğini gözlemliyorum.

Ayrıca, hukuksuz tutukluluğu süresince siyaset tarzını değiştirme kararı almış olabilir.

Bu, elbette kendi takdiridir. Genel başkan olarak tercihine saygı göstereceğiz.

Fakat, Atatürkçülük devrimci bir anlayıştır. Üniter yapının korunması, milliyetçilik, devletçilik, halkçılık, liyakat, bilim, hukuk ve mücadele ile özdeşleşmiştir. Türkiye Cumhuriyeti bu süreçte Atatürkçülüğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır.

Maalesef, Atatürkçü olmak sadece söylemlerle mümkün değil; bu, eylemlerle gerçekleştirilebilir.

Ülke sorunlarını çözebileceğine inanmadığınız bir alanda, sırf siyasi kariyer hedefleri peşinde koşmak ne genel başkana ne de partimize güvenen vatandaşlara karşı dürüst bir tutum sergilemez. Bu durum, herkesin aldatılması anlamına gelir. Bu benim yapımda yok.

Zafer Partisi’nin tüm teşkilatlarına, üye ve gönüllülerine, ayrıca Sayın Ümit Özdağ’a başarı dileklerimi, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.”

Ayrıntılar Geliyor

Zafer Partisi’nde İstifa Krizi Büyüyor!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!