RTÜK, “Para Politika” programında Murat Kubilay’ın “Türkiye Müslüman bir ülke değildir” sözleri nedeniyle Sözcü TV’ye idari para cezası ve 10 günlük yayın durdurma cezası verdi.
RTÜK’ün oy çokluğuyla aldığı bu karar gereği, Sözcü TV bu gece yarısından itibaren 10 gün boyunca karartılacak. TGS, DİSK Basın-İş, KESK Haber-SEN, Gazeteciler Cemiyeti, ÇGD, DMD, Ekonomi Muhabirleri Derneği ve gazeteciler, kanalın Ankara bürosuna destek ziyaretinde bulundu.
“HALKIN HABER ALMA HAKKINA YÖNELİK BÜYÜK BİR SALDIRI”
ÇGD Başkanı Kıvanç El, yaptığı açıklamada basın tarihinin en karanlık günlerinden birine yaklaşmakta olduklarını belirterek, RTÜK’ün kararını kabul etmenin mümkün olmadığını ifade etti. El, “Bu durum, demokrasi ve ifade özgürlüğü tartışmalarından önce halkın haber alma hakkına yönelik büyük bir saldırıdır. İlk aşamada mahkemeler bu durumu durdurmuştu, ancak maalesef üst mahkeme bu kararı iptal etti. Benzer uygulamalar, muhalif olduğu belirtilen diğer kanallar için de geçerli. Sözcü’nün karartılması, sadece bu kanalı izleyen milyonlara değil, tüm toplumun haber alma hakkına yönelik bir tehdit oluşturuyor. Bu tür kararlara karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz ve tüm Sözcü TV izleyicilerini de benzer tepkiler vermeye çağırıyoruz.” şeklinde konuştu.
Haber-SEN 1 Nolu Şube Başkanı Pınar Şenel, “TRT emekçileri olarak, kamu hizmeti yayıncılığı ilkesinden ödün vermeyen TRT emekçileri olarak, Sözcü TV’deki emekçi arkadaşlarımızın dayanışmasına katılıyoruz. Onların yanındayız ve bu tür hukuksuz uygulamaların bir daha yaşanmamasını umuyoruz.” dedi.
“HİÇBİR ZAMAN HABERE OLAN İHTİYAÇ KARARTILAMAYACAK”
TGS Ankara Şube Başkanı Sinan Tartanoğlu, “Bu karartma ve sansür kararları hukuken uygulanabilir, ancak habere olan ihtiyaç hiçbir zaman karartılamayacaktır. Bu 10 günlük süre ve mahkeme kararları bir şekilde geçerlilik kazanacak. Ancak biz, Sözcü çalışanları ve diğer gazetecilerle birlikte yalnızca haber yapmaya, halkın haber alma hakkına hizmet etmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“HER KARANLIK GÜNÜN SONUNDA BİR AYDINLIK VAR”
DİSK Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, “19 Mart’ta başlayan sivil darbe ile Türkiye’nin özgürlükleri kısıtlanmaya başlandı. Basın ve ifade özgürlüğü, ülkede ayaklar altına alınıyor. Sözcü’ye ve Halk TV’ye yapılan uygulamalar hukuksuzdur. Amacımız, bu medya kuruluşlarındaki gazetecilerle dayanışma içinde olmak ve doğru haberi halka ulaştırmak. Bugün bunun için buradayız.” dedi.
“DÜZENLEYİCİ KURULUŞLAR, CEZALANDIRICI KURULUŞ OLMAMAK DURUMUNDA”
Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı, düzenleyici kuruluşların cezalandırıcı bir konumda olmaması gerektiğini belirterek, “RTÜK ve Basın İlan Kurumu, mevcut iktidarın cezalandırma araçları haline gelmiştir. Bu durumu kabul edemeyiz. Daha önce KRT ve Halk TV gibi birçok medya kuruluşu çeşitli şekillerde cezalandırıldı. Basında tek tip gazetecilik uygulamaları yaşanıyor.” şeklinde konuştu.
“İNSANLARIN HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLAYICI BİR KARAR ALINDI”
Ekonomi Muhabirleri Derneği Başkanı Mehmet Kaya, bu kararı reddettiklerini ifade ederek, “Sözcü TV’nin susturulması, hiçbir yayın organının susturulması kabul edilemez. Anayasa tarafından korunan halkın haber alma özgürlüğüne katkı sağlıyoruz. Bu hakların engellenmesi kolay olmamalı.” dedi.
“ANAYASANIN TÜM HAKLARI LİME LİME ÇİĞNENİYOR”
Diplomasi Muhabirleri Derneği Başkanı Duygu Güvenç, “21. yüzyılda bu kararın kabul edilmesi mümkün değil. Medya, halkın denetim görevini yerine getirmek için vardır. RTÜK, sansür mekanizması haline gelmiştir. Buradayız, birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz.” açıklamasında bulundu.
“BU FAŞİZAN UYGULAMALARININ SONUNUN GELDİĞİNİ BİLİYORUZ”
HABER-SEN 2 Nolu Şube Başkanı Yaşar Polat, “Biz KESK’e bağlı HABER-SEN olarak TRT, RTÜK ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığında örgütlüyüz. Bu süreç, Sözcü TV ile aynı durumdadır. Halkın doğru haber aldığı kanallardan biri olan Sözcü TV’nin karartılması hedefleniyor.” şeklinde konuştu.
KANAL BİNASINA ZİYARET
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, RTÜK’ün cezalandırma pratiğini eleştirerek, “Sözcü TV’nin yayınının durdurulması, demokrasinin ve halkın haber alma hakkının karartılmasıdır. RTÜK’ün kararlarının büyük çoğunluğu iktidarı eleştiren medya kuruluşlarına yöneliktir.” dedi.
“BU SADECE BUGÜNÜN DEĞİL, ÜLKENİN GELECEĞİNİN KARARTILMASIDIR”
Türkiye Yazarlar Sendikası İkinci Başkanı Mustafa Köz, ekran karartma kararını “geleceğin karartılması” olarak değerlendirdi ve “Bu sadece bugünün değil, ülkenin geleceğinin karartılmasıdır. Sözcü TV yayınlarına devam edecek çünkü baskılar geçici, özgürlük ise kalıcıdır.” şeklinde konuştu.
“RTÜK, İKTİDARIN SOPASI HALİNE GELDİ”
TGS Genel Sekreteri Banu Tuna, RTÜK’ün ifade özgürlüğüne tehdit oluşturduğunu belirtti ve “Haberciler, her gün kolluk şiddeti, gözaltılar ve RTÜK baskısıyla karşı karşıya. Karanlıktan elbet çıkacağız, dayanışmak zorundayız.” dedi.
“KUŞATMA ALTINDAKİ HALKIN HABER ALMA HAKKINI SAVUNUYORUZ”
DİSK Basın-İş Yönetim Kurulu Üyesi Gökay Başcan, RTÜK’ün cezasının yalnızca Sözcü TV’ye değil, kamuoyunun haber alma hakkına yönelik olduğunu vurguladı. “Bu nedenle buradayız, süreci birlikte aşacağız.” dedi.
“RTÜK CEZALARININ BÜYÜK BÖLÜMÜ İKTİDAR ELEŞTİRİSİNE VERİLİYOR”
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği Genel Koordinatörü Batıkan Erkoç, RTÜK’ün kararlarının politik olduğunu belirterek, “RTÜK, denetim kurulu olmaktan çıkıp sansür aracına dönüşmüştür. Sözcü TV’ye yönelik kararın hukuki gerekçesi yoktur.” ifadelerini kullandı.
“DEMOKRATİK TOPLUMUN TEMEL İLKESİ TEHDİT ALTINDA”
Türkiye Yayıncılar Birliği adına konuşan Erkan Akp