MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM milletvekilleriyle gerçekleştirdiği el sıkışma, silahların imhasıyla devam eden bir süreci başlattı. Artık gözler, bu sürecin ilerleyen aşamalarında. Ankara’daki kulislerde, sürecin gelecekteki adımlarına dair öngörüler şöyle sıralanıyor:
YOL HARİTASI İZLENECEK: PKK’nın elinde bulunan ağır silahlar, örneğin havan ve uçaksavarlar, önemli bir sorun teşkil ediyor. PKK kamplarının silahlardan arındırılması için detaylı bir yol haritasının oluşturulması gerekecek. Ayrıca, PKK’nın silahlı kanadı olan HPG’nin de silahlarını teslim etmesi büyük önem taşıyor.
UMUT HAKKI VE KRİTİK DÖNEMEÇ: Bu sürecin kritik aşamasını, Abdullah Öcalan’ın İmralı adasında bulunan teröristlerle birlikte, Türkiye’deki cezaevlerinde bulunan PKK’lılar için “Umut Hakkı” kavramının uygulanması oluşturuyor. Yasal bir düzenlemeyle, müebbet ya da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve cezaevinde en az 25 yılını geçirenlerin durumlarının gözden geçirilmesi ve ev hapsi gibi alternatiflerle tahliye edilmeleri hedefleniyor. Bu durumda, Öcalan’ın İmralı adasında cezaevi koşullarından arındırılmış bir ortamda tutulması ve ziyaretçilerle görüşebilme imkanı sağlanması öneriliyor. 25 yıla kadar hapis cezasına mahkum olanlar için ise infaz düzenlemeleri gündeme gelebilir. Bu düzenleme, farklı suçlardan ceza alanları da kapsayacak şekilde genişletilecek.
KAMPLARDAKİ TERÖRİSTLER: Hâlâ büyük oranda Irak’ın kuzeyindeki örgüt kamplarında bulunan Türk vatandaşı teröristler için gizli bir af seçeneği üzerinde duruluyor. Yaklaşık 3.500 teröristin ya yurt dışına çıkacağı ya da Türkiye’ye döneceği öngörülüyor.
SURİYE’DEKİ DURUM: Suriye uyruklu teröristlerin, SDG bünyesine katılabileceği ifade ediliyor. Ancak SDG, bünyesinde yabancı terörist istemediğini vurguluyor. Irak ve İran uyruklu teröristlerin de Irak’ta sivil yaşama entegre olmasının ya da Peşmerge güçlerine katılmasının mümkün olabileceği düşünülüyor.
ERDOĞAN’A YENİDEN ADAYLIK: Örgütün feshi ve silah bırakma sürecinin kesintiye uğramaması durumunda, Anayasal değişikliklerin gündeme gelebileceği belirtiliyor. AKP, MHP, DEM ve HÜDAPAR’ın TBMM’deki sandalye sayısı 379’a ulaşırken, bu sayı referandumlu Anayasa değişikliği için gerekli olan 360 oyu sağlıyor. 400 oy elde edilmesi durumunda ise referanduma ihtiyaç kalmayacak. Böyle bir durumda Anayasa paketinde, Erdoğan’ın 3. kez Cumhurbaşkanı adayı olabilmesi ve yüzde 50+1 oy şartının esnetilmesi konuları gündeme gelebilir. Anayasa değişikliği gerçekleşmezse, TBMM’nin yalnızca erken seçim kararı alması halinde Erdoğan’a 3. kez adaylık yolu açılacak. Bu durumda da en az 360 oy gerekecek ve DEM Partisi’nin desteği bu oylamada kritik bir rol oynayacak.