TÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, iklim değişikliği nedeniyle artan sıcak hava koşullarında, vatandaşların sıcak çarpmasına karşı dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. Özellikle 11.00 ile 17.00 saatleri arasında dışarı çıkmaktan kaçınılması gerektiğini belirtti.
– İklim değişikliklerinin son yıllarda aşırı sıcak hava koşullarını da beraberinde getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Öztürk, bu durumun sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çekti.
– Sıcak çarpması, vücudun iç sıcaklığının 40,5 dereceyi geçtiğinde ortaya çıkan bir durumdur. Hava sıcaklığı 40 dereceyi aştığında, bu durum ciddi riskler doğurabilir. İlk olarak, mümkün olduğunca sıcak havadan kaçınmalıyız. Yani günün en sıcak saatlerinde dışarıda bulunmaktan kaçınmalıyız. İkinci olarak, vücudun su ihtiyacını karşılamak ve hatta biraz daha fazla almak önemlidir. Terleme ve nefes alıp verirken oluşan buharlaşma nedeniyle su kaybı artar. Bu kaybın, tansiyon düşüklüğüne ve kalp hastalığı olan kişilerde daha ciddi sorunlara yol açabileceğini unutmamalıyız. Bu nedenle, yanımızda bir şişe su bulundurup düzenli olarak su içmeyi ihmal etmemeliyiz.
‘GENİŞ SİPERLİKLİ ŞAPKA TAKILMALI’
Prof. Dr. Öztürk, sıcak havalarda kendimizi serin tutmak amacıyla su püskürtücü şişeler kullanmanın faydalı olabileceğini söyledi. Bu şişelerle özellikle yüz ve boyun bölgesine su püskürtmenin serinlemeye yardımcı olacağını belirtti. Ayrıca, geniş siperli şapkaların kullanılması gerektiğini vurgulayarak, bu tür şapkaların daha koruyucu olduğunu ifade etti.
UYKU ORTAMI SICAKLIĞINA DİKKAT
Uykunun ortam sıcaklığından etkilendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, ideal uyku sıcaklığının 19-20 derece civarında olması gerektiğini belirtti. Ancak, bu sıcaklıkların sağlanamadığı durumlarda 22 derece üzerindeki sıcaklıkların uyku kalitesini bozabileceğini vurguladı. 16 derecenin altındaki sıcaklıkların da uyku kalitesini olumsuz etkilediğine değindi. Klimalı evlerde, klima kullanırken dikkatli olunması gerektiğini belirten Öztürk, klimayı uyku sırasında çalıştırmaktan kaçınmanın veya yatmadan önce odanın nemini alacak şekilde kullanmanın faydalı olacağını ifade etti.
‘BOL KIYAFETLER GİYMEK VÜCUDU RAHATLATACAKTIR’
Sıcak havalarda kıyafet seçiminde dikkat edilmesi gereken noktaları paylaşan Prof. Dr. Öztürk, vücudun iç sıcaklığının 37 derece olduğunu ve ortam sıcaklığının artmasıyla birlikte bu sıcaklığın da yükselebileceğini belirtti. Açık renkli giysilerin tercih edilmesinin, ışığı yansıtacağı için rahatlatıcı olacağını ifade etti. Ayrıca, bol ve hava alabilen kıyafetlerin tercih edilmesinin de önemli olduğunu dile getirdi. Naylon gibi terlemeyi hapsetmeyen kumaşların yerine pamuk ve keten gibi doğal ürünlerin kullanılmasının vücudu daha rahat tutacağını sözlerine ekledi.
‘ÇAY VE KAHVE SU İHTİYACINI KARŞILAMAZ’
Çay ve kahvenin vücudun su ihtiyacını karşılamadığını belirten Prof. Dr. Öztürk, su alımının son derece kritik olduğunu vurguladı. Günde ortalama iki buçuk ila üç litre su içilmesinin önerildiğini belirten Öztürk, çay ve kahve gibi içeceklerin idrar söktürücü özellik taşıdığını hatırlatarak, bu içeceklerin su ihtiyacını karşılamadığını ifade etti. Ayrıca, suyu sevmeyenlerin su oranı yüksek gıdaları tüketmelerinin de bu ihtiyacı karşılamaya yardımcı olabileceğini belirtti. Örneğin, salatalık gibi su oranı yüksek gıdaların tüketilmesinin faydalı olacağını söyledi.
