Kadın sağlığı açısından kritik bir mesele olan rahim polipleri, genellikle iyi huylu olmalarına karşın bazı önemli sağlık riskleri barındırdıkları için önemle ele alınmalıdır. Kadın, Doğum ve Tüp Bebek uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mert Yeşiladalı, rahim poliplerini, rahim içini kaplayan endometrium dokusunun anormal büyümesi sonucu oluşan iyi huylu yapılar olarak tanımlamaktadır. Bu yapıların çoğu iyi huylu olsa da, belirli durumlarda kanserleşme riski taşıyabileceğine dikkat çekmiştir.
MENOPOZ SONRASI RİSK ARTAR
Poliplerin çoğunlukla üreme çağındaki kadınları etkilediği düşünülse de, menopoz dönemindeki kadınlar için de bir tehdit oluşturduğunu belirten Dr. Yeşiladalı, menopoz sonrası dönemde bu yapılar daha az görülse de, mevcut olanların kanser riski taşıma olasılığının daha fazla olduğunu vurgulamaktadır.
Dr. Yeşiladalı, “Boyutları birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişebilen polipler, tek bir odakta oluşabileceği gibi, rahim içinde birden fazla olarak da gelişebilir. Sayı ve büyüklüğün artmasıyla risk de artmaktadır” şeklinde açıklamalarda bulundu.
TÜP BEBEK TEDAVİSİNE ETKİSİ
“Özellikle 30-50 yaş aralığındaki kadınlarda daha sık görülüyor” diyen Dr. Yeşiladalı, obezite, hipertansiyon ve hormon tedavisi gibi ilaçların polip oluşum riskini artırabileceğini belirtmiştir. Menopoz sonrası tespit edilen poliplerin kanser riski açısından daha dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir.
Rahim poliplerinin üreme çağındaki kadınlar için yaklaşık yüzde 10-20’lik bir kesimi etkilediğini ifade eden Dr. Yeşiladalı, tüp bebek (IVF) tedavisi gören kadınlarda ise polip görülme oranının yüzde 32 civarında olduğunu ve bu durumun embriyonun rahme tutunmasını olumsuz yönde etkileyebileceğini eklemiştir.
Menopoz sonrası kadınlarda poliplerin öneminin arttığını belirten Dr. Yeşiladalı, “Bu grupta polip görülme oranı yaklaşık yüzde 11-24’tür. Ayrıca, menopoz sonrası tespit edilen polipler, kanser açısından daha yakından değerlendirilmelidir” diyerek konunun ciddiyetine dikkat çekmiştir.
SESSİZ SEYİR GÖSTERİYOR
Rahim poliplerinin belirtilerinin kişiden kişiye değişiklik gösterdiğini belirten Dr. Yeşiladalı, bazı kadınların hiçbir belirti vermeden de bu durumu yaşayabildiğini ifade etmiştir. “Hastalar genellikle adet düzensizliği, ara kanama, adetlerin normalden uzun ve yoğun olması, ilişki sonrası kanama veya menopoz sonrası kanama şikayetleriyle başvuruyorlar. Ancak, kadınların yaklaşık yarısında polipler hiç belirti vermez ve yalnızca rutin jinekolojik muayenelerde veya ultrason incelemeleri sırasında tesadüfen tespit edilir. En yaygın tanı yöntemi vajinal ultrasonografidir. Kesin tanı ise histeroskopi ile alınan örneklerin patolojik incelemesiyle konulabilir” demiştir.
CERRAHİ MÜDAHALE GEREKİYOR
Tedavi yöntemleri arasında histeroskopinin önemli bir yer tuttuğunu belirten Dr. Yeşiladalı, “Endometrial polipler, endoskopik cerrahi (histeroskopi) ile çıkarılmaktadır. Bu işlem oldukça basit ve kesisiz bir yöntemdir; hastalar işlemin ardından 2 saat içinde taburcu edilerek normal hayatlarına dönebilirler. Tedavi edilmeyen polipler, devam eden kanamalara, anemiye ve nadiren malign (kanserleşme) dönüşümlere yol açabilir” şeklinde açıklamada bulunmuştur.
GEBELİK ŞANSINI DÜŞÜREBİLİR
Rahim poliplerinin gebelik üzerinde de olumsuz bir etki yaratabileceğini ifade eden Dr. Yeşiladalı, “Polipler, rahim içindeki ortamı olumsuz etkileyerek gebelik şansını düşürebilir. Tüp bebek tedavisi gören kadınlarda da başarı oranını azaltabilir. Bu nedenle çocuk sahibi olmak isteyen kadınların poliplerinin alınması önerilmektedir” demiştir.
Bazı kadınlarda poliplerin tekrar edebileceğine de dikkat çeken Dr. Yeşiladalı, “Özellikle hormonal düzensizlikleri olan kadınlarda veya poliplerin tamamen temizlenmediği durumlarda tekrarlama riski daha yüksek görülmektedir. Düzenli kontroller ve takip bu nedenle büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullanmıştır.