Ekonomi Servisi
Meydanlarda ve kamuoyuna açık alanlarda sürekli olarak Gazze üzerinden İsrail’e yönelik eleştirilerde bulunan iktidarın söylemleri, ticaret verileri ile çelişen bir gerçeği gözler önüne serdi. El Cezire tarafından yayımlanan son haberde, Türkiye’nin İsrail’in en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 5. sırada yer aldığı bilgisi dikkat çekti. Bu iddia, Türkiye Ticaret Bakanlığı tarafından hızlı bir şekilde yalanlandı. Ancak İsrail İstatistik Ofisi’nin verileri, ticaretin devam ettiğini gösteriyor.
El Cezire’nin haberine göre, Türkiye 2024 yılında İsrail’e 2,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi ve bu rakamla, Çin, Amerika, Almanya ve İtalya’nın ardından 5. en büyük ihracatçı ülke oldu.
Buna karşın Ticaret Bakanlığı, “Gümrüklerde ve serbest bölgelerimizde İsrail ile ticaret işlemi yapılamaz. 2 Mayıs 2024’ten bu yana İsrail ile ticaret sıfırdır. Haberde belirtilen 2024 yılına ait 2,8 milyar dolarlık Türkiye’den İsrail’e ihracat rakamı tamamen yanlıştır. Ticareti 2 Mayıs 2024’te durdurma kararımız öncesinde, 2024’ün ilk 4 ayında ihracat 1 milyar 522 milyon dolardır ve buna Filistin’e yapılan ihracat da dahildir.” açıklamasında bulundu.
Ticaret Bakanlığı’nın bu açıklamasına rağmen, İsrail İstatistik Ofisi’nin verileri Türkiye’nin İsrail’e olan ihracatının sürdüğünü ortaya koyuyor. 2025 yılının ilk üç ayında Türkiye’den İsrail’e 229 milyon dolarlık ihracat yapıldığı belirtiliyor.
FİLİSTİN DİYEREK GİZLEDİLER
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin verilerine göre, geçen yılın ilk üç ayında Filistin’e yapılan ihracat 36 milyon dolar iken, bu yıl aynı dönemde 160 milyon 270 bin dolara yükseldi. Birçok uzman, bu artışın arkasında İsrail’e yapılan ihracatı gizleme çabasının bulunduğunu ifade ediyor.
Trump’ın ikinci kez ABD Başkanı olmasıyla birlikte, Gazze’ye yönelik planları hakkında sessiz kalan iktidarın, ‘Filistin davası’nı yalnızca politik amaçlar için kullandığı bu verilerle ortaya çıkıyor. Daha 21 Mayıs’ta, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in sınır tanımayan yayılmacılığına karşı durulması, Filistin’in yanı sıra Lübnan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün desteklenmesi gerekiyor” demişti. Erdoğan, her konuşmasında benzer eleştirilerde bulunsa da, yönetimindeki iktidarın ‘Filistin davası’nı iç politikada bir malzeme olarak gördüğü gerçeği gözler önünde.
