CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi beklenen Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile beraberindeki çalışma arkadaşlarının dün yapılan operasyonlarla gözaltına alınmasının ardından, internet erişiminde yaşanan sorunlar devam ediyor.
Dünyanın en çok kullanılan sosyal medya platformlarından biri olan X (Twitter) üzerinden erişim sağlamak isteyen kullanıcılar, “Bu siteye ulaşılamıyor” şeklinde bir uyarı alıyorlar.
Resmi bir açıklama henüz yapılmamışken, İnternet Özgürlüğü İzleme Platformu Netblocks, Türkiye’den X (Twitter), YouTube, Instagram ve TikTok gibi birçok sosyal medya platformuna erişimin kısıtlandığını bildirdi.
İstanbul’da sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarına erişimde süregelen sorunlar ile ilgili olarak, yetkililerden herhangi bir bilgi verilmedi. İnternet bağlantısının yavaşlatıldığı şehirdeki kısıtlamaların ne kadar süreyle devam edeceği ise belirsizliğini koruyor.
“TAMAMEN KEYFİ VE SİYASİ”
Konuya dair değerlendirmelerde bulunan İfade Özgürlüğü Derneği’nden Prof. Dr. Yaman Akdeniz, şu ifadeleri kullandı:
“Daha önce milli bir güvenlik sorunu yokken, Cumhurbaşkanı’nın talebiyle ‘keyfi’ bir erişim engeli getirilmişti. Sabah saat 07.00’dan itibaren sosyal medya platformlarına yönelik ‘bant daraltma’ dediğimiz bir yavaşlatma işlemi uygulanıyor. Bu durum, siyasi gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkmış bir süreç.”
Ancak bu durumun önceki uygulamalardan farklı olduğu belirtiliyor. Anayasanın 22. maddesinde, ‘Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça haberleşme engellenemez’ ifadesi yer almakta. Ancak söz konusu sebeplerin hiçbiri mevcut değil.
İktidar, halkın haber alma ve bilgi edinme hakkını keyfi bir şekilde engelliyor. Burada belirgin bir sansür amacı söz konusu. Bu durum, en son TÜSAŞ saldırısında yaşananlarla benzerlik gösteriyor. Ancak bu seferki kısıtlamalar, tamamen ‘keyfi’ ve ‘siyasi’ bir erişim engeli olarak değerlendiriliyor.”
