CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ile ilgili olarak uzun süredir devam eden tartışmalar, bu hafta yapılan açıklamalarla daha da alevlendi. Davanın yarın Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi bekleniyor. CHP yönetimindeki yetkililer, bu süreçle ilgili olarak “Mahkemeden olumsuz bir karar çıkmaması gerektiğine inanıyoruz. İlk beklentimiz de bu yönde” şeklinde görüş belirtiyor. Partinin il başkanları ve milletvekilleri, davanın siyasi bir niteliğe sahip olduğunu ve CHP’yi iç tartışmalara sokmak amacıyla uzatıldığını ifade ediyor. Bazı partililer, yarınki duruşmadan bir sonuç çıkmayabileceğini de dile getiriyor.
Cumhuriyet’in davayla ilgili görüşünü sorduğu il başkanları ve parti yöneticileri, “Dava günü bizim için hiçbir şey ifade etmiyor. CHP’nin liderlik sorunu yok. Özgür Özel’e olan destek ortada. Delegenin iradesi de açıkça belli. Bu durum 29 Haziran’da nasıl olduysa, 1 Temmuz’da da aynı şekilde kalacak. Hiçbir yargı kararı bu durumu değiştiremeyecek” açıklamalarında bulunuyor. Ayrıca, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mahkemeden eski yönetimi geri getirecek bir karar çıkması durumunda bu karara uyacağını belirtmesinin de partililerin yorumlarını etkilemediği vurgulanıyor.
OLAĞANÜSTÜ KURULTAY SENARYOLARI
Partinin hukukçuları, kurultaylarla ilgili yetkili organın Yüksek Seçim Kurulu (YSK) olduğuna dikkat çekerek, “İlçe seçim kurulu tarafından yapılan seçimin iptali, asliye hukuk mahkemesinden talep edilemez” diyor. Bu nedenle, davadan olumsuz bir sonuç beklemediklerini ifade ediyorlar. Bununla birlikte, “davalardan siyasi kararlar çıkabildiği” ihtimali üzerine çeşitli senaryolar üzerinde düşündüklerini belirten partililer, olumsuz senaryolardan biri olarak CHP lideri Özgür Özel’in gazetemize yaptığı açıklamada işaret ettiği Çağrı Heyeti olasılığını dile getiriyor. Bu senaryoya göre, partinin bir Çağrı Heyeti tarafından 40 gün içinde kurultaya götürülmesi planlanıyor.
Diğer bir tartışmalı senaryo ise mutlak butlan ihtimali. Bu durumda, önceki yönetimin tekrar partinin başına geçeceği öngörülüyor. Ancak parti yöneticileri, bu ihtimale karşı CHP’nin tüzüğünde olağanüstü kurultay kararı alınması gereken maddeleri hatırlatıyor. Önceki yönetimden gelen isimler olsa bile, Kılıçdaroğlu’nun görevi kabul etmesi durumunda CHP’nin Parti Meclisi kararı ile kurultaya gidebileceği ifade ediliyor. Ayrıca, delegelerin de partiyi seçime götürebileceği aktarılıyor. Parti tüzüğüne göre, olağanüstü kurultay talebinde bulunan kurultay üyelerinin sayısı, üye tamsayısının salt çoğunluğunu sağlıyorsa; kurultaya güvenoyu ve seçim maddesinin eklenebileceği belirtiliyor. Olağanüstü kurultay kararı alındığında ise, partinin en geç 45 gün içinde seçime gitmesi gerekecek.
CHP’nin hiçbir yargı kararını kabul etmeyeceğini vurgulayan partililer, “Yani yargı kararıyla kimse gelip, ‘1 yıl partinin başında dururum’ diye düşünemez. Parti, kendi ve halkın istemediği kimseyi orada tutmaz” ifadesini kullanıyor. Bu bağlamda, partililer ne genel merkezi ne de partiyi bırakacaklarını belirtiyor. Bazı isimler ise Kılıçdaroğlu’nun yapılan tüm çağrılara rağmen CHP lideri Özel’i destekleyebileceğini ve iki ismin bir araya gelerek bu tartışmayı sonlandırabileceğini öne sürüyor.
