Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki haftalık grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin konuşmasında dikkat çeken noktalar şöyle sıralandı:
* Geçirdiğim sağlık sorunları nedeniyle ayrılığa gönülsüz de olsa boyun eğmek zorunda kaldık. Bununla birlikte, çalışmalarımızı aralıksız sürdürdük. Türkiye ve dünya gündemini dikkatle takip ettik. Gerekli durumlarda görüş ve düşüncelerimizi aziz milletimizle paylaştık. Ancak fitne durmadı, yaylım ateşine ara vermedi. Yapay zeka ile konuştuğumu iddia eden bazı kişilerle ilgili ilginç yorumlar duydum. “O kendisi değil, dublörü” diyenlerin durumu ise beni şaşırttı.
* Dublör kullanılıyor veya gerçeklerin gizlendiği gibi söylemlerle karşılaştık. Bu tür şarlatanların bilmediği şey, hayatımızın emanetini alacak olanın yalnızca yüce Allah olduğudur.
* Sağlığımız yerinde ve yapacak daha pek çok işimiz var. Ulaşmak istediğimiz hedefler, sevindirecek dostlarımız ve titretecek düşmanlarımız mevcut. Türk milleti, hak ettiği refah, huzur ve gelişmişlik seviyesine ulaşacaktır. Ormanlar, milli servetimiz ve manevi bereketimizin kaynağıdır. Bir ağacın yanması, aslında ülkemizin ve milletimizin varlığına yapılan bir saldırıdır.
LEMAN DERGİSİ’Nİ HEDEF ALDI
* Peygamberimize yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. İslamofobiye karşı bir hukuki eylem planı hazırlanması gerektiğini düşünüyorum. Sözde mizah dergisinde Efendimiz Resulullah’a yönelik yapılan iğrenç saldırıyı nefretle lanetliyorum. İslamofobi tehdidine karşı bir eylem planı oluşturulması büyük önem taşıyor.
ORMAN YANGINLARI
* İhmalkarlık, dikkatsizlik ve sabotaj gibi nedenlerden kaynaklanan orman yangınları artık dayanılacak bir noktayı aşmıştır. Geçtiğimiz hafta ülkemizin çeşitli yerlerinde çıkan yangınlar, olağanüstü önlemler alınmasını zorunlu hale getirmiştir. Yaz aylarında ormanlarımızın tekrar yanma endişesi, toplumumuzda bir kısır döngü yaratmıştır. Yanan ormanlarımızın yeniden yeşermesi için el birliğiyle çalışmalıyız. Yangınlarla mücadelede aktif olan görevlilere ve Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın mensuplarına teşekkür ediyorum. Yangınlardan etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum ve bu felaketin üstesinden geleceğimize inanıyorum.
HEDEFİNDE YİNE CHP VAR
* Muhalefetin siyasi ahlak ve vicdan açısından ciddi bir çöküş yaşadığı aşikardır. Hiçbir yarar sağlamayacak bu kütük gibi görünenlerden, ne ülkemize ne de milletimize bir fayda gelmeyecektir. Şüphe bulutları altında saklanan ilişkilerin merkezinde bulunanların, sağlıklı bir siyasi duruş sergilemeleri beklenmemelidir.
* Belediyelerdeki yolsuzluklar ve parti kongrelerinin gölgesinde yaşanan her türlü sorun, milletimize büyük bir hakarettir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin mahkemelik durumu, partinin hastalıklı yapısının bir sonucudur. CHP’nin 38. kurultayı ile ilgili davanın 8 Eylül 2025’e ertelenmesi, bizim için herhangi bir önem taşımamaktadır.
ERTELENEN “KURULTAY DAVASI”
* 9 Eylül, Cumhuriyet Halk Partisi için bir demokratik fırsat olmalıdır. Bu önerilerimiz dikkate alınmadığı takdirde, parti Türk siyasetini yıpratmaya devam edecektir. CHP, devletin kaynaklarını yasa dışı yollarla kullanacak ve şebeke oluşturacak kadar sınırları zorlamıştır.
* Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın Avrupa’da Türkiye aleyhine konuşması, karanlık bir bilincin yansımasıdır. Yabancıların önünde ülkesini kötülemek, utanç verici bir tavırdır. CHP’nin geleceğini dış güçlerin insafına bırakmaları son derece üzücüdür. Samimi bir şekilde muhataplarına uyarıda bulunuyoruz; akıllarını başlarına alsınlar ve tarihin hükmüne kulak versinler.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE” MESAJI
* Yeni yüzyılda teröre yer yoktur. Bugüne kadar ödenen bedellere bir yenisini eklemek istemiyoruz. Türkiye yeni bir döneme girmiştir. PKK’nın silah bırakma sürecini bir an önce tamamlaması gerekmektedir. Yeni çatışmalara yol açacak durumlara karşı son derece dikkatli olunmalıdır.
* PKK, örgütsel varlığını feshettiğini ve silahları bıraktığını açıklamıştır. DEM Parti’nin sorumlu ve sonuç odaklı temasları dikkate değer bir gelişmedir. Kanlı süreç tamamen sona ermelidir. Umutların yeşermesi ve barış ortamının hâkim olması gerekmektedir. Geri dönüş imkânsızdır; aksi takdirde doğacak sonuçların bedeli ağır olacaktır. Cumhur İttifakı olarak, milletimizin her bireyine ferah ve güven dolu bir geleceğin teminatını vereceğiz.
“NÜKLEER İDDİALARI FECİ TEHDİTLERİN VARLIĞINA İŞARET”
* Bizi bir araya getiren bu değerler, bir günde oluşmamıştır. Bu duruma milli kültür diyoruz. Bütün ulusun ortak kültüründe şeref, haysiyet, vicdan ve merhamet bulunmaktadır. Nükleer silahlar ile ilgili iddialar, ciddi tehditlerin varlığına işaret etmektedir. Yeni bir dünya savaşının fitilinin ateşlendiği bir rekabet süreci söz konusudur. Gazze’deki durumu göz önüne aldığımızda, bu gerçekler ibret vericidir. Terörsüz Türkiye, milli varlığımızın ve iç barışımızın güvencesidir.
* Siyonist emperyalist güçlerin amacı nettir; Türkiye’yi etkisiz hale getirmek. Savunma sanayisinde büyük bir atılım yapan Türkiye, milli birlik ve beraberliğini koruyarak bu tür projelerin hedefi olmaktadır.