Fenerbahçe Spor Kulübü’nün eski başkanı Aziz Yıldırım, kulübün yaklaşan seçim süreci hakkında bir yazılı açıklama gerçekleştirdi.
Açıklamasında Yıldırım, Fenerbahçe’nin herhangi bir yenilgiyi kabullenmemesi gerektiğini vurguladı. “Fenerbahçe’nin esas sorunu, kazanılamayan kupalar değil, kaybolan direnç, umut ve sıradan bir spor kulübü olma durumuna razı gelmektir. Bu, istiklal gazisi ve direnişin genç ruhu olan Fenerbahçelilerin itiraz ve gerekirse isyan ile karşı durmaları gereken bir uyuşma halidir. Fenerbahçe, vatan içeriden çökertilmek istendiğinde direnişin sembolü haline gelmiş bir ruhtur” ifadelerini kullandı.
“KONGRE EYLÜL AYINA KALMADAN YAPILMALI”
Yıldırım, kulüp içindeki tartışmalar için zaman kaybının olmadığına dikkat çekerek, “Yönetimlerin başarılı olup olmadığını belirleyecek olan ben veya mevcut yöneticiler değildir. Bu karar, kongre üyelerimiz ve taraftarlarımız tarafından verilecektir. Camiamızdan, yönetimin çağrısı ile bir seçimli kongre yapılması yönünde çağrılar yapıldığını görebiliyoruz. Kulüp başkanımız Ali Koç, eylül ayında bir kongre yapılacağını ifade etti. Ben de bu görüşmede, eğer bir kongre olacaksa bunun eylüle kalmadan gerçekleşmesinin daha uygun olacağını belirttim. Bu durumda, kulübümüzün uzun yıllar süren şampiyonluk hasretini dindirmek adına sorumluluk üstlenmek ve yeniden kulüp başkanlığı için aday olmam gerektiğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Sorumluluk almaktan kaçınmadığını belirten Yıldırım, “Elbette ki yönetim kurulunun olağanüstü genel kurul kararını eylül ayına bırakma hakkı vardır ve bu meşrudur. Ancak, yönetime güvenini kaybetmiş kongre üyelerimizin de imza toplayarak kongreyi göreve çağırmaları aynı şekilde bir hak ve meşrudur” dedi.
ADAYLIK İÇİN TEK ŞART
Yıldırım, “camiayı bölücü” hiçbir tartışmanın parçası olmak istemediğini dile getirerek, “Ben kimsenin rakibi değilim, ben Fenerbahçe’nin kendisiyim. Hiç kimseyle bir yarışa girmek gibi bir yükümlülük hissetmiyorum. Fenerbahçe üzerindeki sorumluluk bilincimi, önceki kongrelerde aday olarak göstermiş bulunuyorum. Bu tutum, sorumluluktan kaçmak değil, tam tersine sorumlu bir yaklaşım sergilemektir. Mevcut yönetim, benim de yer aldığım seçimde 16.464 oy alarak göreve gelmiştir. Eğer camiamız, benim sorumluluk üstlenmem gerektiğine inanıyorsa, mevcut yönetimin aldığı oydan bir fazlasını gösteren bir belge ile bu çağrısını somutlaştırmalıdır. Beni sorumluluğa davet edenler ya da şahsımı sorumluluk üstlenmekten kaçınmakla itham edenler, 16.464 + 1 imza ile demokratik meşruiyetin tam olarak oluştuğunu göstermelidirler. O zaman, tüm varlığımla, geçmişte olduğu gibi yarın da Fenerbahçe’ye karşı olan düşmanlarla mücadele edeceğimin bilinmesini isterim.” açıklamasında bulundu.