Aile hekimlerine yönelik yeni yönetmelik, bugün Resmi Gazete’de yayımlandı. Aile hekimleri, Sağlık Bakanlığı’na bazı uyarılarda bulundu. Hekimler, “Sağlık sistemini yönetemiyorsunuz. Bir yıl sonrasına verilen MR randevusunun sorumluluğu bizde değil” şeklinde eleştirilerde bulundu.
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Ahmet Mehlepçi, “Çalışanları dinlemeyen, anlamayan, görmeyen ve yok sayan sağlık politikaları, halkın sağlığına zarar veriyor. Bizi ve halkı oyalamaktan vazgeçin” şeklinde bir çağrıda bulundu.
Mehlepçi, “Birinci basamağın görevi, insanları hastalıklardan korumak ve sağlıklı bir topluma ulaşmaktır. Ancak Bakanlık, düzgün bir sağlık sistemi oluşturamıyor ve mevcut sistemi de sürdüremiyor.” dedi.
Mehlepçi, “Hastanın gelip gelmemesi, ilacın yazılıp yazılmaması gibi durumlar, her seferinde bir kesinti yaratıyor. Sağlığı bir meta olarak gören, performansa dayalı bir anlayışla çalışanları dinlemeyen ve değersizleştiren sağlık politikaları var. Tüm bu olumsuzluklara karşı sahada çalışan bizler varız ve itiraz ediyoruz! Bu durumu anlatabilmek için 14 günlük iş bırakmalar gerçekleştirdik ve birçok basın açıklaması düzenledik. Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekimler, ebeler ve hemşireler olarak emek kaybı, hak kaybı ve motivasyon kaybını durdurmak istiyoruz. Çünkü asıl zarar, hastanın sağlığına oluyor.” ifadelerini kullandı.
“İKİ SENE SONRA AMELİYAT TARİHİ VERİLİYOR”
Mehlepçi, “Bakanlık, düzgün bir sağlık sistemi oluşturamıyor ve mevcut sistemi de yürütemiyor. Bugün randevu bulmak imkansız, altı ay ile bir yıl sonraya verilen MR ve ultrason randevuları, iki yıl sonraya verilen ameliyat tarihleri için sorumluluğu üstlenmiyoruz.” dedi.
Bu sorunları çözmek adına birinci basamak çalışanlarına ağır iş yükü yüklenirken, görev tanımları dışında işler de dayatılıyor. Çalışanlar, yoksulluk ve açlıkla terbiye edilmeye çalışılıyor. Bağımsız sivil toplum kuruluşları yok sayılıyor, çalışanlar dinlenmiyor. Korku, maaş kesintileri ve cezalarla zorla çalıştırılmaya, tükenmişliğe ve şiddet sarmalına itilmekteyiz. “Giderlerse gitsinler” zihniyetiyle değersizleştirilen bir meslek onuru ile karşı karşıyayız. “Sağlıkta dönüşüm” olarak adlandırılan bu süreç, bizim için “sağlıkta ölüşüm” politikasına dönüşmüş durumda. Aile sağlığı merkezlerinde çalışan ebe, hekim ve hemşireler olarak tek bir isteğimiz var:
İşimizi yapmak! İşimizi yaparken, emekliliğe yansıyacak, yoksulluk sınırının üzerinde ve insanca yaşayabileceğimiz bir maaş almak istiyoruz. Bizi dinleyin! Eğer dinlemezseniz, halkın sağlığını ve bizi kaybedeceksiniz. Oyalamaktan vazgeçin.